Refet Paşa'nın Dilinden
"Mustafa Kemal, bu dâvayı zafere kadar gerçek bir (idealizm) plânında yürütmüştür. Taşıdığı kumandanlık ve liderlik vasıflarından ise kimsenin şüphe etmesine imkân yoktur. Fakat zafer kazanıldıktan sonra etrafında öyle bir dalkavuk halkası peydahlanmıştır ki, ister istemez onu tesiri altına almış ve bütün suç bu halkada olmak üzere rejimin havasını bulandırmıştır. Benim bütün hıncım işte bu dalkavuklar halkasınadır."
Sayfa 197 - Büyük Doğu Yayınları, 6.basımKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa ve Sultan Vahidüddin Arasında Geçen Diyalogdan
"Bu üslûptan fevkalâde hislenen ve tesir altına giren Mustafa Kemal Paşa, nihayet Milli Şahlanış Hareketinin düğüm noktası olan ve tarihe intikal edeceği gün vatan çapında bir hâdise teşkil edeceği muhakkak bulunan şu hitap karşısında kalıyor: - Paşa! Türkiye'yi kurtarmak için İstanbul'dan herhangi bir hareket beklemeye imkân yoktur. İstanbul, vatanın kalbi olarak düşman penceresinin içindedir. Onu ve onunla beraber topyekûn vatanı vücuddan, vücudun kalbi çevreleyici temel âzasından başka hiçbir şey kurtaramaz! O da, imparatorluğun şu ânda kalble rabıtaları büsbütün çözülmüş eczasından sonra elde kalan mazlum ve çilekeş ana vatandır! Yâni Anadolu!.. Anadolu'ya geçmek ve orada millî bir kıyama zemin açmak lâzımdır!"
Sayfa 178 - Büyük Doğu Yayınları, 6.basımKitabı okudu
Reklam
Yaver Ali Nuri Oktay ve N.Fazıl'ın Görüşmesi
"O nokta geldi. Eski yaver birdenbire şu sözleri söyledi: - Bahsettiğim Cuma Selâmlığından sonra Mustafa Kemal Paşa huzura davet ve kabul edildi. Sultan Vahidüddin, onu Anadolu'ya geçmeye ikna etti. Telâşla doğruldum: - İkna mı etti? Mustafa Kemal Paşa'nın bu hususta ikna edilmeye ihtiyacı var mıydı? Söz, bu naziklerin naziği can noktasına gelince, muhatabım toparlanarak tane tane devam etti: - İzah edeyim: Mustafa Kemal Paşanın huzura kabul edilişinden bir iki saat sonra Başyaver Naci Bey (Millî Mücadeleye katılan, birçok kumandanlıklarda bulunan, uzun zaman meb'usluk eden, Nâzik Naci Paşa lâkabiyle mâruf General Naci Eldeniz) yaverler odasına geldi ve haykırdı: 'Hünkâr Mustafa Kemal Paşa'yı ikna edebildi!' Bu haykırış kelimesi kelimesine kulaklarımdadır. 'İkna' tabiri yerindedir."
Sayfa 171 - Büyük Doğu Yayınları, 6.basımKitabı okudu
Sabahaddin Selek'in Anadolu Ihtilâli İsimli Eserinden
"Milli Mücadelenin devamı müddetince, hiçbir ân söz konusu edilmemekle beraber, en şiddetli mücadele Vahidüddin ile Mustafa Kemal arasında cereyan etmiştir. Çünkü, mutlaka biri diğerini tasfiye edecekti ve her ikisi de bunu gayet iyi biliyordu. Vahidüddin, İstanbul'da kalmak ve Kuva-yı Milliyeye karşı davranmakla, partiyi daha başlangıçta kaybetmiştir. Halbuki, İstanbul'un işgaline ve hattâ bir süre sonraya kadar, Vahidüddin'in elinde tahtını kurtaracak büyük bir fırsat vardı: Anadolu'ya geçmek. Eğer bunu yapabilseydi, Mustafa Kemal Paşa, Zât-ı Şahanenin nihayet bir Sadrâzamı olurdu."
Sayfa 163 - Büyük Doğu Yayınları, 6.basımKitabı okudu
Mareşal Fevzi Çakmak'ın Gözünden Mustafa Kemal
"Onunla (Mareşal Fevzi Çakmak) Vahidüddin mes'elesi etrafında konuştuklarımı ileride anlatmak üzere, bizzat kendisinden dinlediğim hayatî noktayı açıklayayım: '- Vahidüddin benden, genç kumandanların listesini istedi. Vatanına aşkla bağlı, vatan acısiyle yanan, vatan kurtarmak yolundaki bir hamleyi omuzlayabilecek kabiliyette, azimli, fedakâr ve atılgan kumandanlar kaydiyle istedi bu listeyi... Yazıp verdim... Her kumandanın karakterini de isminin yanına not ettim. Listenin başında Mustafa Kemal vardı.' Mareşal Fevzi Çakmak, Padişaha verdiği listede, Mustafa Kemal Paşa'yı fevkalâde becerikli, kabiliyetli, hamleci, teşebbüs ruhuna malik, fakat son derece ihtiraslı ve yüksek emelli bir insan olarak göstermiştir."
Sayfa 162 - Büyük Doğu Yayınları, 6.basımKitabı okudu
" Sultan Aziz,Mustafa Fazıl Paşa'ya : -Hürriyet ve maarif sayesinde milletin gözü açılırsa ne olur ? diye sormuş. Mustafa Fazıl Paşa da : -Ne olacak,o zaman millet bizim cehaletimizi ve kendi ızdırabını daha feci bir şekilde anlayacak,demiş."
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
310 öğeden 401 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.