VE Türk sol hareketi içinde, politik oluşum daha başlangıç aşamasında adeta fraksiyonlarla doğmuş gibidir. Bunun ilk isimleri orasında Şevket Süreyya Aydemir'in öncülüğünü yaptığı "Kadro" hareketi görünür Revizyonizm Suçu 1924 yılında gizli Komünist Partisinin Merkez Komite-sinde Teşkilat Sekreteri Şevket Süreyya (Aydemir) şöyle
Rauf Bey, ne 24 Şubat 1919 tarihli Çerkez Toplantısı’ndan ne de Karakol ile ilişkilerinden yeteri kadar bahsettiği “Siyasi Hatıralar”ının elimizdeki “Örgün 2003” sunumunda şunları yazmaktadır: “.. .Mustafa Kemal Paşa ile aramızda verdiğimiz son karar şu idi: O, Karadeniz’i selametle aşıp Samsun’a çıkınca, ben de bazı arkadaşlarla buradan Bandırma yoluyla yer yer belirdiğini duyduğumuz milli hareket erkânıyla, efeler vesaire ile temas ederek İzmir dolaylarını inceleyip Afyonkarahisarı’na gidecek ve oradan kendisine iltihak edecektim.”184 ---------------------------------------------------------------------- 184) a.g.e., s. 298.
Sayfa 110 - Bengi Kitap Yayın
Reklam
UŞAK OLAYLARI
Eşref ’in izi bir müddet kayboldu. Haziran ortasında Salihli’deki bir süvari kıtasının komutanı olarak ortaya çıktı. Bu kendi bölgesi olsa da, Binbaşı Cevdet’in komutası altında faaliyet gösteriyordu. Haziran ayının ilk günlerinde kullanılmış bir tütün kâğıdına yazdığı acil kodlu bir mesajı Ali Fuad Paşa’ya yollayarak, Mehmed Arnavud Pehlivan
Mahmud Bey sorunu barışçıl bir şekilde çözmek için gönderilmiş, fakat Eşref hapishanenin boşaltılmasını emretmişti. Dolayısıyla İsmet, Eşref ’in Ankara’ya çağrılmasını tavsiye etti. İlginç bir şekilde, Eşref ’in yazıları arasında kendisinin Ankara’da Mustafa Kemal’le gecenin ilerleyen saatlerinde yaptığı, Adapazarı’na nasıl yaklaşması
Mustafa Kemal, Eşref ’i, belirsizliğe hiç mahal bırakmayacak sözlerle, bölgedeki faaliyetlerini Birinci Tümen Komutanı Rüşdü Bey’inkiyle koordine etmesi ve meslektaşıyla aynı gayret ve işbirliğini göstermesinin icap ettiği konusunda bilgilendirdi. Bu belki de, kendi kafasına göre hareket etmemesi adına Eşref ’e dolaylı yoldan yapılan bir uyarıydı. Hikâyenin Pervin’in anlattığı şekli birazcık farklıdır. Pervin’in hatıratına göre Ankara ve İstanbul arasında açık bir güzergâh tesis edilmesi fikrini Mustafa Kemal’e teklif eden kocasıdır. Mustafa Kemal ona bunun pek yerinde olduğunu söyleyerek yanıt vermişti. Eşref müteakiben milliyetçi liderden kendisinin Kartal, Adapazarı ve Bolu’daki millî teşkilat komutanı olarak atandığını bildiren ve istişareler için Ankara’ya gelmesi gerektiğini bildiren bir telgraf almıştı.
31 Mart'ı tertiplemişti
İttihatçıların 31 Mart isyanını araştırma komisyonu başkanı olan Yusuf Kemal[Tengirşek] hatıratında 31 Mart'ın Sultan Abdülhamid'in eseri olmayıp "cahil askerlerin hareketlerinden her zaman olduğu gibi yabancı casus şebekeleri ve mürtecilerin istifade etmeye yeltendiklerini" açıkça yazmıştır. Filozof Rıza Tevfik ise şunları söylemiştir mahkemede: 31 Mart uydurma ihtilali hazırlandığı zaman ben Talat Bey'e beyhude yere kardeş kanı dökülmesinin büyük bir cinayet olduğunu anlattım. Aldığım cevap şu oldu:' Ne yapalım, Cemiyetin paraya ihtiyacı var, bunu ancak Yıldız Sarayının hazinesi karşılayabilir.' Tecrübeli Sultan tepelerinde oturduğu müddetçe İttihatçılar rahat hareket edemeyeceklerdi. Bunun için tahttan indirilmesi ve kendileriyle uyumlu çalışacak bir Sultanın tahta çıkarılması gerekirdi. Taht adayları, Abdülhamid'in küçük kardeşi Mehmed Reşad idi. Özetlersek 31 Mart Sultan Abdülhamid'den kurtulmak için düzenlenen iç ve dış kaynaklı müşterek bir komploydu.
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
465 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.