Kelimelerin Gücü: Ağzınızdan Çıkanlara Dikkat Edin!
Bazen öyle anlar olur ki, belli cümleleri tam da o an kurmak isteriz. Siz de bilirsiniz, olumsuz cümleler de olsalar, o an söylediğimizde rahatlarız, düşünmeyiz gerisini. Oysa ne kadar da yanılırız; ağzımızdan çıkan her kelime bize geri dönüyor. Bazen tanıştığımız bir insan, bazen başımıza gelen bir olay, bazense aldığımız bir haber olarak. Ama mutlaka dönüyor.
Alıntı
Gelecekteki Seren'e
Merhaba üçüncü kişilerin yaramayan öğütlerine esir olmuş yitip gitmemek için geride kalan umut bağına tutunma çabasında olan gençliğim...Hiçbir şey yapmak istemeden; yaptıklarınla, çaba harcayıp uğraş verdiklerinle, girdiğin savaşlarla, bitmeyen düşüncelerinin öznelliğiyle... benim için çok değerlisin çünkü nedensiz, sonuçsuz amaç edindiğin her
İşte yine kapıldım
O can sıkıntısına;
İçimde bir tozlu
Sarnıç boşluğu,
Gitmekle kalmak
Arasında karasız
Yürüdüm kederle
Dağlara doğru.
Susmam, Susamam!
Verse 1: Fuat] (Doğa)
Cengiz Han zamanı akan nehirde
Elini yıkamanın bedeli ölümdü
Göç edip çürüdük
Çöp kusarak üç denize sıçan bi’ hale büründük
Egzoz gazı soluyan
Sağı solu belli olmayan
Mangala gitti maganda!
Ne kadar çok asfalt dökülse de yollara
bir kız kötü yola düşer mutlaka
Biri sevgilisini düşünür hayatın anlamı gibi
Genelevde bir adam bir kadına
tüm cevap şıkları biraz da kendisiyken
“buraya nasıl düştün” diye sorar
Meşhur ve yabancı mağazaları
Kapıcı kızları süpürür geceleri
Biri namusu kirlenmesin diye canını verir
gece morg bekçisi bir güzel
‘Ah’lar Ağacı
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.