Okumak Ve Tüketmek-1
Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Bu kitaba inceleme yazmayı düşünmüyordum ama kendime de hatıra olarak kalsın bu yazım. Bu kitap bir şiir kitabı. Tür olarak öyle geçiyor ama bence şiir kitabı değil. Şiir gibi. Nesir gibi. Öykü gibi. Deneme gibi. Bunların hepsi gibi, ara tür desek yeri: ŞİİRİMSİ. Asla başarılı bir kitap da değil. Öyle kaliteli şiir kitapları gördü ki bu gözler,
“gördüğümüz şeyleri gördük mü gerçekten
eğilir, yerden bir zeytin tanesi alır gözlerin.
gözlerin; o siyah gül, geceye rengini veren.
gece, alnıma ıslak mendil bırakan ellerin,
ellerin, bilmediğim bir şarkı çalıyor, neden sevgilim.
inceliyor sesin”
Muzaffer Serkan Aydın
Öyleyse ey kader,
Ey ben demiştim diyen suflör!
Sende çölünün Hamza'sını getir istersen,
Bir kaplumbağa- yarası kabuk bağlamış sırtında- neyden korkar...
Nasıl da atıyor kalbim bu yalanları
Anahtarı içerde unutulmuş bir kapı telaşından senin kalbin,
Bense kendini kesmek için bilenmiş bir bıçağım hepsi bu...
Muzaffer Serkan Aydın