Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Abbas'ın yönetmen koltuğunda seyirci vardır hep
Daha yakın zamana ait başarılı filmler arasında Abbas Kiaostami'nin Through the Olive Trees (1994) filmi şimdiden başyapıt unvanını kazanmış durumdadır. .... Kiarostami filmin sonunu tamamen açık bırakır. Uzaktan baktığımız için yalnızca bir noktada delikanlının döndüğünü ve geriye doğru yürümeye başladığını görürüz. Bir şey mi oldu? Cesaret buldu mu? Yoksa bu faydasız yalvarmadan ya da kızın saldırgan kayıtsızlığından yorulduğu için mi geri döndü? En azından müzik başka bir ruh haline kayar: Daha canlı ve umutlu hale gelmiştir. Tam olarak neler yaşandığını bilmesek de onların kaderlerini önemseriz. Delikanlının kederi aracılığıyla aş­kın anlamını tüm ıstırabı, neşesi ve belirsiz sonuçlarıyla birlikte deneyimleriz. Geleceğe ilişkin soluk bir ima vardır: Henüz hiçbir şey bitmedi. Ama buraya ulaşabilmek için bir tür sabır ve yalnızca büyük müzik çalışmalarının iyi işlenmiş ritenutosuyla ilişkilendirilebilecek çok duyarlı bir duraksama / oyalanma zorunluydu. Burada tüm yapıtın duygusal içeriği ve özü, bilinçli olarak esirgenmiş bir sonucun geriliminde, askıya alınmış zamanın anlannda özetlenir.
Aşk
Aşk Ölüme varan bir yolculukta Hatırada kalan tek manzaradır. Birer birer yaşanan ve birer birer tükenen aşklar aslında büyük harfle başlayan Aşk’ın paydasına yazılırlar fakat bu bölme işlemi asla sonuçlanmaz. Matematiğin asla çözemeyeceği bir problem, mantığın simgeleştiremediği bir dildir. Aşk yalnızca sanatın atardamarıdır ki henüz
Reklam
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
KATİL 2419 Herkese Merhabalar... Sizlere bana farklı bir okuma deneyimi sunan ve beni farklı bir maceraya sürükleyen kitap ile geldim. İlk başta yazarımızın samimi önsöz girişi ile kitap beni zaten yakalamış ve içine almıştı. Tutkudan bahsediyor. Tutku ile yapılan her eylemin kalbinde olan eşsiz güzellik ve kutsallığı uyandırdığı ile ilgili
Katil 2419
Katil 2419Abdurrahman Yücesoy · Esinti Yayınları · 202441 okunma
Müzik yüksek sesle dinlenmelidir. Kati kelamlar kullanılmalıdır. Müzik hakiki müzik olmalıdır, çok sesli, çok notalı, çok gelgitli, ancak o zaman hayatı yansıtabilir. İyi de müzik hayatı yansıtmalı mıdır ki? Böyle bir görevi mi olmalıdır? Yoktur.
Sayfa 155 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Olanlar olmuş.
Giderken bıraktığım Asmalar üzüm olmuş Yerlerde bütün kollar Bütün bağlar bozulmuş Ben mi geç kaldım yoksa Mevsimler mi soğumuş? Görmeyeli buralara Olanlar olmuş, olanlar olmuş
Yani demek istiyorum ki, resim ya da edebiyat türü ürünlerin kime neyi anlatmak istediği açıkca herkesin gözü önünde olduğu için böyle yapıtların satışı ya da sergilenmesi bu ülkede yasaklanamaz. Onun yerine konserler yasaklanır ... Çünkü kulaktan mahrum kappa milleti bir müzik parçasının muzır mı, müstehcen mi yoksa normal mi olduğunu asla anlayamaz da o yüzden.
Reklam
768 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Beyaz Leke ~ Aslı Arslan #KitapYorumu Çıktığı gibi aldığım, geldiği gibi okuduğum ve çook sevdiğim kitabın yorumuyla geldim. Kısaca konusundan bahsetmek isterim. 2027 yılında ülkede yasalar değil, Krallık adı verilen topluluğun kurallığı geçiyor. Bu kurallar: yasaklı kitap okuyanların, yasaklı müzik dinleyenlerin hapishe atılıp idam edildiği,
Beyaz Leke
Beyaz LekeAslı Arslan · İndigo Kitap · 2024255 okunma
Cücegazuv’un büyük diyarı ve şehri. Ezgisi
Dünya gençti, yemyeşildi dağlar Lekelenmemişti Ay’ın yüzü daha Ne derelere isim konmuştu, ne taşlara Durin uyanıp tek başına dolaşttğıdaa. isimsiz tepelerle vadilere isimler verdi; Henüz tadılmamış kuyulardan su içti; Eğilip baktığıma Aynagöl’e Gördü başının gölgesi üzerinde Yıldızlardan yapılmış bir tacın belirdiğini Sanki gümüş bir ipe dizilmiş mücevherler gibi. Dünya saftı, dağlar yüce mi yüce; 0 eski günlerde, çok daha önce Devrilişinden Nargothrond’un yüce kralının Ve göçmesinden Gondolin’in Batı Denizlerinin ötesine, Saftı DünyaDurin’in Günlerinde. Bir Kral’dı o, oymalı tahtında Sütunlarla dolu salonlarında Gümüş zemin, altın çatı Güç riinleriyle örtülüydü kapı. Güneş, yıldız ve ay ışığı Doldururdu billur lambaları, Ne bulut örter ne de gölgelerdi gece Pmldardı sonsuza dek zarafetle. Oradadöverdi çekiçler örsü, Hakkâk yazardı, yontardı keski; Orada dövülürdü kılıç, bağlanırdı kabzası, Kazıcı kazar, örerdi duvarcı. Orada beril, solgun opal, inci Ve metal işlenirdi balık pulları gibi, Kalkanlar, zırhlar, baltalar, kılıçlar Yığınlaydı parıl parıl parlayan mızraklar. Yorulmazdı o zamanlar Durin ‘in halkı; Dağların altında müzik uyanırdı: Harpçılar harp çalar, okurdu ozanlar Kapılarda durmadan öterdi borazanlar. Dağlar yaşlı, dünya kül rengi, Demirhanenin ateşi küllenmiş buz gibi; Çalman harp, düşen çekiç yok artık: Durin’in salonlarında tek yaşayan karanlık; Bir gölge uzamyorşimdilerde Moria, Khazad-dûm’daki mezarı üzerinde Ama batmış yıldızlar görünüyor hâlâ Karanlık ve rüzgârsız Aynagöl sularında; Tacı orada, derin sularda yatar Durin tekrar uykusundan uyamncaya kadar.
Engin Nurşanı
youtube.com/shorts/q0gVP7T8... Zaman mı hızlandı vakit bir başka Geceyi Kaybettim günler yabancı Geçen yıllar gençliğimi götürdü Hayalim yarına dünler yabancı
**GARDENYA**
Bizi uzak diyarlara savurup nasıl bir araya getireceğini bilmemek de aşkın ayıbı olsun. Yanıyor duygularım Gardenya. Dağılıyor külleri. youtube.com/watch?v=HyOzGqp... Aşkın kanatları altına sığınmak ne kadar da aptalcaymış! Ve onunla uçtuğunu sanmak nasıl bir ironi? Seni her şeyden mahrum bırakacak sonuçsuz bir bekleyiş gibi saçma. Ben böyle de mutluyum demek kadar da ahmakça. Bir yanlışlık yok mu bu işte, olamaz mı Gardenya?
Uğur Üstündağ
Uğur Üstündağ
Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş
Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.