ihanetlerin kitabı, gecenin hikâyesi. o kadar çok ihaneti barındırıyor ki içinde artık bir yerden sonra herkesten her şeyi bekler hâle geliyorsunuz. okudukça Maya'yı daha çok anladığımı ve onun için çok üzüldüğümü söyleyebilirim. hissettiği acıyı, düştüğü çıkmazları yazar çok güzel işlemiş betimlemeleriyle birlikte de bize aynı şeyleri hissettirmeyi başarıyor. okudukça sevdiğim bir seri, hangi kitabı okuduysam favorim o oluyor ve son kitabın serideki en sevdiğim kitap olacağını düşünüyorum. olay örgüsü, karakterlerin gelişimi ve dünyası çok güzeldi ilerledikçe fantastik olaylar daha çok içine çekiyor bizi. ve bu kitapta Doruk'u sevdim. elbette bir Fetih ya da Pars olmadı benim için ve yaptıklarını da yaşattıklarını da unuttum diyemem ama burada ona sempati duyabildim. ve Doruk'un Maya için önemini de daha iyi anladım diyebilirim. özellikle okuduğum bir sahnede Doruk'a çok saygı duydum. üzdüğü, kırdığı zamanlar olsa bile her zaman Maya'nın yanında ve ona destek oldu. yalnız bırakmadı ve onu başına gelebilecek tüm kötülüklerden korudu. en azından bu konuda şanslıydı Maya, çoğumuzun hayatında bu kötülükten uzak tutabilecek bir Doruk yok. Fetih ise okudukça beni kendine bağlayan bir karakter. seride en sevdiğim karakterler Fetih ve Pars kesinlikle. Pars'ın Maya'ya olan tavrı, ikilinin arkadaşlığı hatta zaman zaman Fetih ile atışmalarını okumak çok hoştu. kitabın sonunda yine heyecanlandım ama ben de herkeste bıraktığı etkiyi yaratamadığını düşünüyorum çünkü tahmin etmiştim. ve son kitaba gelmiş olmak sandığımdan çok üzdü beni bu kadar bağlanacağımı düşünmemiştim...