Ey insanlar, yeryüzünde bulunan şeylerin helâl ve temiz olanlarından (kazanıp) yiyin ve şeytanın adımlarını (fasık ve facir adamlarını) izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.
Bakara 168. Ayet
Bakara Suresi, 208. ayet: Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın
اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ
Biz, yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz.
(Ayet, tevhid akidesinin amelî boyutunu anlatmaktadır. Zira tevhid; Allah’ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir olduğuna inanmak ve bu inanca uygun olarak yalnızca Allah’a (cc) kulluk etmektir. Başka bir ifadeyle uluhiyetinde,
Haksızlığa uğratıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Ahiretin ödülü ise elbette daha büyüktür; keşke bilselerdi. Onlar -ödülü hak edenler, sadece Rabblerine güvenerek sabredenlerdir.
Kur’an çevirilerinde yöntemsizlik olduğu kabul edilmeli ve bir yöntem geliştirilmeli! İşte yazar tam da bu konunun üzerinde duruyor, okuyuculara ve mütercimlere yöntem sunuyor, bazı sorular soruyor dikkat çekiyor. Kur’an-ı tercüme ederken Kur’an’ın sözlü bir metin olduğu unutulmamalı. Mütercimin kaynak ve amaç dile (Türkçe) dair bilgisi iyi
İbrâhîm Suresi
﴾42﴿ Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış;
﴾44﴿ Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin, “Rabbimiz! Bize kısa bir süre daha ver de senin davetine uyalım, peygamberlere tâbi olalım” diyecekleri ve onlara, “Sizin için bir yok oluş bulunmadığına daha önce yemin etmemiş miydiniz?” diye sorulacağı güne karşı insanları uyar.
Hicr Suresi
﴾98﴿ Ama sen rabbini hamd ile tesbih et, secde edenlerden ol!
﴾99﴿ Kesin olan şey gelinceye kadar rabbine kulluk et.
Nahl Suresi
﴾37﴿ Sen onların doğru yola yönelmelerini tutku derecesinde istesen de Allah, yoldan çıkardığı kimseyi hidayete erdirmez. Onların asla yardımcıları da olmaz