"Gönlüm gibi ey nâme gidip yârda kaldın
Baş üzre yerin var mı ham-ı destârda kaldın"
(Nâilî-i Kadîm)
(Ey mektup, gönlüm gibi gidip sevgilide kaldın. Baş üzere yerin ver sarığın büklümlerinde, sarığın kıvrımlarında kaldın.)
Bahârı neyleriz ol gülizâr-gonce femin
Gülüb açılması bin nevbahâra değmez mi?
Nâilî-i Kadîm
O gül ağızlı sevgilinin bir defa gülmesi bin ilkbahara değmez mi? O güldükten sonra bahara, güllerin açmasına ne lüzum var!
Ne gamzeden ne gâm-ı yâr-ı pür-cefâdandır ..
Bizim şikâyetimiz baht-ı bî-vefâdandır ..
~ NÂİLÎ-İ KADÎM ~
( Ne gamzeden ne sıkıntı dolu gamından, ne de sevgilinin sözlerindendir şikayetimiz ..
Bizim şikayetimiz vefasız talihimizdendir elbet .. )
"Geçer firkat zamanı böyle kalmaz
Sağ olsun sevdügüm Mevlâ kerimdür
Onulmaz yâreler bitmez iş olmaz
Sağ olsun sevdügüm Mevlâ kerimdür."
| Şarkı, Nailî-i Kâdîm
Biz Nâilîyâ Kâ'be-i irfân-ı Hudâyız
Ervâh-ı suhan secdeber-i mahfilimizdir
Ey Nâilî, biz, Tanrının irfan Kâbesiyiz, söz ruhları, meclisimizde secde ederler.
Olur mı bir gün aceb fasl-ı nev-bahâr-ı ferah,
Eser mi gülşen-i hâtırda rûzigâr-ı ferah . AÇIKLAMA :
Acaba bir gün ferah baharının zamanı gelir mi? ( Acaba ) hatır gülşeninde ferah rüzgârı eser mi?