Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mitsuha

Mitsuha
@namesiss
22 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
İlluzyon
Aşk.. bana illuzyonların da gerçekliğe götürebileceğini gördürdün
Reklam
"İnsanı anlamak için insanlığı anlamak lazım, insanlığı anlamak için inancı anlamak lazım, inancı anlamak için dini anlamak lazım, dini anlamak için tüm dinleri anlamak lazım ve tüm dinleri anlayabilmek için anlamaya en baştan başlamak lazım.."
Sayfa 40
Kendimi yalnız hissediyordum ve bu bana çok ağır geliyordu. Başlangıçta düşüncelerimi birilerine açmak istedim. Ne var ki pek iyi tepki almadım: Beni dinledikten sonra herkes utanç dolu bir sessizliğe boğuluyor ya da aklını yitirmiş bir insanmışım gibi konu değiştiriyorlardı. Odamın yalnızlığında, neden başkalarının görmediği şeyleri ben görüyorum diye soruyordum kendime. Mekanik yada fiziksel konularda bir yeteneğim olması çok daha basit bir çözüm olurdu, herkes benim sorularıma hayran kalırdı o zaman: Kısa bir-iki hesapla onlara hesapla onlara bir şeyin nasıl işlediğini ya da işleyemediğini anlatıverirdim. Oysa kendime yönelttiğim sorular asla somut bir temele dayanmıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mitsuha
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Körlük - Görmek
Körlük - GörmekJosé Saramago
9.1/10 · 109 okunma
Dünya Gezegeni..
İnceledikçe, derinlere indikçe daha net görüyorum. Bu gezegende tuhaf şeyler oluyor, sistemli bir tuhaflık.. Kurulan bu ilkel yaşantıya işçi yetiştirmek için geliştirilmiş bir eğitim sistemleri var. Yavrularını prototip bir şekilde, insan organizmasının en büyük özelliğinin, bireylerdeki farklılıklar olduğunu anlamamış bir hâlde eğiyiliyorlar. Kalıplar var ya bu kalıpların içinde konfordasın ya dışında cehennemde. Kalıplara uygun olamadıkları belirlenen çocuklara ilaç veriyorlar. Evrenin, bu insansıların saçmalıklarını değiştirmek için gönderdiği ruhları ilaçla uyuşturup zehirli sistemlerine uymayan herkesi dışlıyorlar.
Sayfa 331
Reklam
İnsan..
Sağlık problemleri zeka problemlerine, zeka problemleri karakter problemlerine, karakter problemleri toplumsal problemlere dönüşüyor ve "birey"i boğuyordu. Bu gezegende birey doğamıyordu. İnsan. İnsan olamadan, insan olmanın ne demek olduğunu dahi anlanadan sürülüyordu yaşamdan. Anlamsızlıklar içinde büyüyor, okul denen işkencede ruhu kırılıyor, acımasızca öldürülen hayvanlarla ya da vücuda asla girmemesi gereken kimyasallarla beslenip her lokmada lanetleniyor ve ne için var olduğunu, yaratılışının ana konusunu dahi anlamadan toplum denilen bu hapishanenin içinde eriyip gidiyordu.
Sayfa 327
Akıl inziva halindeyken ve kesintisiz kendi başı- nalığında daha çok işler. Düşünmek için büyük bir la- boratuvara ihtiyaç yoktur. Yaratıcı zekâyı köstekleyen haricî tesirlerden uzakta özgünlük büyüyüp serpilir. Yalnız kalın, icadın sırrı buradadır; yalnız kalın, fikir­ ler buradan doğar.
Sayfa 49
Çoğu kimse dış dünya üstüne öyle derin bir tefekküre dalmıştır ki kendi iç­ lerinde neler olup bittiğinden habersizdirler. Milyon­ larca vakitsiz ölümün ana sebebi burada bulunabilir.
Sayfa 46
Benim çok çalışkan olduğum söylenmiştir hep; düşünce emeğe denk görülüyorsa belki de öyleyimdir çünkü neredeyse bütün çalışma saatlerimi düşünmeye adadım. Ama çalışmak katı bir kurala bağlı kalarak, belli bir zamanda belli bir performans göstermekse şayet, o halde aylakların en boşta gezeni olabilirim. Zorlama altında gösterilen her türlü çaba yaşam ener­ jisinden feda etmeyi gerektirir. Ben asla böyle bir be­ del ödemedim. Tam tersine ben düşüncelerimle bes­ lendim, geliştim.
Sayfa 38
İsteklerinle fiziksel ve duygusal iletişime geç.
Reklam
• Varmak istediğin noktada ne kadar çok vakit geçirirsen, oradaki yerini o kadar çabuk alırsın. • Ama eğer kendini ait hissetmediğin bir yerde kalmakta ısrar edersen, seni saran titreşime karşı sürekli savaşmak zorunda kalırsın. Bu da, çevrende hakim olan titreşimden daha güçlü olmak zorunda kalacağın anlamına gelir. • Böyle yapmaktansa, arada bir mola vererek istenilen titreşimleri bulunduğu yerlerde vakit geçirmek işimizi kolaylaş ırır. • Kenaini yeni citreşiiiilerin etkisine bırakıver. O zaman, yaşammdakLdeğişL iklere alışman, beklerken artan hevesin sayesinde daha kolay olacaktır. • Böylece atman gereken bir sonraki adımı ana gösteren birçok bilgi ve işarete ulaşma imkanı bulacaksın.
Sayfa 147
Bir engel aramakla vakit kaybetme, Belki hiçbir engel yoktur. FRANZ KAFKA
Sadece bilmek yetmez, bilgiyi kullanmak gerekir. Sadece istemek yetmez, harekete geçmek gerekir. JOHANN WOLFGANG YON GOETHE
• Ulaşmak istediğin şey her ne olursa olsun, başkalarının ona nasıl ulaştıklarını öğren. Bu amaca ulaşmış kişilerin hikayelerini oku, seyret ve analizini yap. Onların tecrübelerini özümse. Okuduğum bir araştırmaya göre, çok başarılı insanların okumaktan en çok hoşlandıkları şey, başarılı insanların biyografüeriymiş. Ayna nöronlarının öğrenme kabiliyetleri hakkında şimdi edindiğimiz bilgilere göre, buna şaşırmamak gerekir. Başarılı insanlar hakkında ne kadar çok şey bilirsek, beynimize o kadar çok tecrübe kaydederiz. Ve her şeyin mümkün olduğunu anlarız. Sınır diye bir şey yoktur. İşimize mani olarak görünen şeyler, aslında daha büyük atlayışlar yapabilmemiz için aşılması gereken engellerdir sadece. ·
Sayfa 141
"Zaferin" rezonans alanını oluşturmalıyız. Ne kadar yoğun olarak hedefe odaklanır, ne kadar yoğun olarak "zafer"i düşünür ve zihnimizde canlandırırsak, o denli kusursuz bir rezonans alanı oluşturarak diğer insanlara yollarız. Böylece, hedefimize ulaşmamıza yardımcı olacak her şeyi yaşamımıza çekeriz. Ayrıca bedenimiz de kendini arzu edilen sonuca hazırlar. Artık günümüzde, zihin gücümüzü doğru yönde kullanarak, beynimizde bir nevi "sinirsel bağlantı arşivi" oluşturabileceğimiz gerçeği biliniyor. Bu açıdan baktığımızda, zihinde canlandırmanın etkisini daha iyi anlayabiliyoruz. Hayal gücümüz sayesinde, istediğimiz durumları zihnimizde canlandırdığımız zaman, rezonans alanımızı en uygun hale getirir, aynı zamanda isteğimizin gerçekleşeceğine olan inancımızı da kuvvetlendirmiş oluruz. Bununda ötesinde ayna nöronlarımızı harekete geçirerek, normalde sahip olduğumuzdan çok daha fazla bilgiye sahip oluruz. Beynimiz, zihnimizde canlandırdığımız konuda gerçekten de yeteri kadar tecrübe edindiğimizi varsayar ve hangi durumda nasıl davranmamız gerektiğini bilir. Böylelikle çevremizi, kendimize olan güvenimizle, sakinliğimizle ve bilgimizle etkileriz. Bedenimiz kendini güvende hisseder ve olaylar karşısında bir saniye bile zorlanmaz.
Sayfa 140
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.