Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahri

Bahri
@nasreddin
"Artık yaşayacak bir şey kalmadı Sulhi Bey. Bundan sonraki günleriniz hatırlamakla geçecek."
45 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Dalgın mıydı, çok mu dikkatliydi bilemedim, sabahları karşılaştığım başka insanlardan farklıydı gene de -belki de kuruyorum, bu yapayalnızlığın içinde günler geçtikçe her şeyi kurduğumdan kuşkulanır oldum, peşinden eskiden böyle değil miydi? diye soruyorum.
Sayfa 129
Reklam
Kımıltısızlaşıp öyle sessizce kalakaldığımda Eylül, ne düşündüğümü, dalıp nereye gittiğimi sorardı önceleri, cevap alamadıkça ya da verdiğim cevaplardaki üstünkörülüğün farkına vardıkça vazgeçti.
Sayfa 102
Gene de nadiren geçmişten bir an gelip kavrayıveriyor beni, çekilir gibi oluyorum, ama peşinden o hatırladığım anda da bir şeyler hatırlıyor olduğum geliyor aklıma. Üç zaman üst üste çakışıyor, hangisinde olduğumu karıştıracak denli geçebilsem ya kendimden; o da olmuyor. Hızla değişiyor hatırladıklarım, ben miyim hatırlayan, çocukluğunu hatırlayan genç miyim, hepsinden bihaber çocuk mu? Hepsinden bir parça, hiçbiri değilim. Ayrıntıların karışıp karışmadığından, bir hatıradan öbürüne sıçrayıp sıçramadıklarından emin olabiliyorum.
Sayfa 102

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ellerinden kayıp gitmiş olduğunu fark ediyorsun bir gün nasılsa elime alırım, şimdilik acelesi yok, beklesin dediklerinin.
Sayfa 101
Gidenler, benden de bir şeyi sessizce sökerek alıp gitmişlerdi; yokluklarının farkındaydım, geride kalan boşluğun da, ama eksilen neydi, nasıl tamamlanırdı, bilmiyordum.
Sayfa 97
Reklam
Bazıları ne rahat geride bırakıyor. Denemedim değil. Yıllar boyu dönüp dolaşıp aynı yollardan geçtim sanki. İşlere girdim çıktım, kadınlar sevdim, kalabalıklara karıştım, uzunlu kısalı masalarda konuştum, dinledim, içtim, kustum, öfkeye kestim, kahkahalar attım, kitaplara verdim kendimi, cevap aradım bilmediğim sorulara. Dışardan herkes gibiydim, içerideyse boşluk mu desem, düğümlerin doluluğu ya da tıkıştıkışlığı mı bilmiyorum.
Sayfa 82
Gitmesi değildi sarsılmamın nedeni, gittiği yerdi, onsuzluk değildi başıma gelen - kalakalmışlıktı, kaldığım yerdi.
Sayfa 73
İnsanın şimdisi değilse de tarihi (ne laf ama!) yerleşmemiş midir yüzüne, ha deyince, bir şeyleri değiştirmeye karar verdiğinde silinir mi onca iz hemen?
Sayfa 69
Zaman -gene- geçiyor -burada da-; taşın üzerinden seyrettiğim sis seyreldikçe çok bildik bir his ağırlık kazanıyor: o sabahları yaşamış olmanın belli belirsiz hoşluğuyla bir daha yaşayamayacak olmanın kederi üst üste biniyor, çekişiyor, yarışıyorlar. Kazanan her seferinde eski sisli sabahlarda içime dolanları bir daha hissedemeyeceğimi bilmenin kederi olacak, biliyorum. Bir zamanlar yaşamış olmaktan elimde kalansa bunların hepsinin geçip gitmiş olduğunu bir kez daha fark etmenin sızısı; şaşırtıcı biçimde kederi kanırtırken katlanılır da kılıyor bu sızı -zapsayıf bir tutamak, ama tutamak.
Sayfa 19
Reklam
Öte yandan tecrübelerim gösteriyor ki, insan ne kadar az konuşursa o kadar az pişman oluyor.
Sayfa 148
Çünkü insan kendi gerçeğinden ötürü nefret edilmek ister, yanlış nedenlerle değil.
Sayfa 120
Özellikle erkekler dünyasında, bir kere egolar çarpışmaya başladığında, kazanmak ya da üste çıkmak, gerçeği anlamaktan çok daha önemli bir hale geliverdiği için, benlikte varolan her şey ipini koparmış bir şekilde ortaya saçışmaya başlayabiliyor. Hemen herkesin "ucuz" da olsa iyi kötü bir felsefesi vardır, ama özellikle az da olsa mürekkep yalamış herkes, bir kişilik mücadelesine girdikleri zaman, fikirlerini iyi kötü birtakım alıntılarla destekleyerek tartışılmaz kılmaya çalışır.
Sayfa 308
462 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.