Yaşamak ona öylesine acı, iğrenç geliyor, kendinden, aşkından, üzüntüsünden öylesine utanıyordu ki, o anda ölmeye bile razı olabilirdi... Önünde daha çok acı dolu günler, uykusuz geceler, dayanılmaz hezeyanlar vardı. Ama gençti Natalya, onun için yaşam henüz yeni başlıyordu Ve yaşam da eninde sonunda alırdı istediğini. İnsan, nasıl bir darbe alırsa alsın, yine aynı gün, en çok ertesi gün (kabalaştığım için beni bağışlayın) yemek yemeye başlar; işte size ilk teselli...
Natalya çok acı çekiyordu; ilk kez acı çekiyordu... Ama ilk acılar da ilk aşk gibidir, tekrarlanmazlar bir daha, iyi ki de öyledir!