Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Sadece alışkanlık haline geldiği için yaşıyordu"
"Kibir, gerçek üzüntüyle en bağdaşmayan duygudur. Bununla birlikte bu duygu insanın yapısına öyle işlemiştir ki, insan en büyük üzüntüyü çekerken bile onu çok ender olarak uzaklaştırabilir. Kederde kibirlilik, üzgün veya talihsiz ya da katıyürekli görünme isteğiyle ortaya konur ve itiraf edemediğimiz, ama hemen hemen hiçbir zaman, hatta en büyük üzüntüde bile bizi bırakmayan bu bayağı istekler, üzüntümüzü güçten, erdemden ve içtenlikten yoksun bırakır. Natalya Savişna da talihsizliğinden o kadar derin etkilenmişti ki, ruhunda tek bir istek kalmamıştı, sadece alışkanlık haline geldiği için yaşıyordu"
Sayfa 147Kitabı okudu
İlk hayal kırıklığı herkese ağır gelir; ama içten, kendini aldatmak istemeyen, havailik ve mübalağadan uzak bir ruh için dayanılmaz ölçüde ağırdır. Natalya çocukluğunu, akşamüzeri dolaşmaya çıktıklarında hep gökyüzünün karanlık yanına değil de aydınlık, güneşin kızıllığının olduğu yanına doğru yürümek isteyişini hatırladı. Şimdi yaşam önünde kapkaranlık duruyordu, ışığaysa arkasını dönmüştü…
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
“Mutlu olabileceğini sanmıyorum,” dedi Natalya İvanovna. “Mesele mutlu olmak değil.” “Elbette, ama o kadında yürek varsa eğer, o da mutlu olamaz, bunu isteyemez bile.” “O da istemiyor zaten.” “Anlıyorum, ama hayat...” “Ne olmuş hayata?” “Başka şeyler gerektirir.”
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
RAKİTİN Son günlerde sürekli sinirlisiniz Natalya Petrovna. Elinizde olmayan, içsel bir sinirlilik sizinki. Sanki kendinizle mücadele ediyorsunuz, sanki ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Kimi zaman öyle çekiyorsunuz ki içinizi...bir türlü dinlenmeye zaman bulamayan yorgun...çok yorgun biri gibi...
"Natalya'', diye düşündü, "Natalya olmuş olsaydı ha­yat benim için de bu kadar ağır, bu kadar ezici olmazdı belki."
Monte Cristo'ya hakarettir bu affedemem ..
"RAKİTİN (Kitabı yavaşça açıp okumaya başlar.) "Monte Cristo se redressa haletant..." " Hoşlanıyor musunuz bundan Natalya Petrovna? NATALYA PETROVNA -Hiç. RAKİTİN -Öyleyse ne diye okuyoruz? NATALYA PETROVNA -Şunun için, birkaç gün önce bir kadın şöyle dedi bana: "Monte Cristo'yu okudunuz mu? Ah okuyun, harika bir romandır." O anda bir şey söyleyememiştim, ama şimdi okuduğumu ve hiç de harika olmadığını söyleyebilirim kendisine..."
Reklam
-- Natalya Alekseyevna nasıl, iyi mı ? -- Evet. -- Mutlu mu ? -- Evet. -- Rudin sustu...
Sayfa 166 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Bakın Natalya Petrovna, şu koyu yeşil meşe koyu mavi gökyüzüne karşı ne güzel duruyor. Güneş bütünüyle kaplamış onu, nasıl güçlü bir renk bu... Özellikle şu genç akağaçla karşılaştırdığınızda ne sarsılmaz bir yaşam di-renci, kuvvet var onda... Görkemli bir duruşu var, küçücük yaprakları akışkan bir ışığın içinde eriyormuş gibi parlıyor, kendi de harika...
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her zaman her insanın karşısında duran ölüm, Natalya teyzenin önünde bir azizin önündeymiş gibiydi; onu bu dünyayla öbür dünyayı ayıran eşikte bırakıp bir kenara çekilmiş gibiydi.
Sayfa 81 - Cem YayıneviKitabı okudu
Rusya'da soylu ailelerin bütün mensupları prens unvanı taşır­dı. Bu dönemde, yüz elli tane Prens Galitzin vardı ancak bazı soylular, kendilerini diğerlerinden üstün görürlerdi ve bu gö­rüşlerinde haklılık payı da vardı. Galitzin hanedanı, 1408 yı­lında Moskova'da kuruldu. Dolgorukovlar, Narişkinler ve Vorontsovlar; Troubetzkoylar,
Reklam
"Herkes yaşıyor, herkes çıkarıyor yaşamın tadını," diye düşünmeye başladı Darya Aleksandrovna. "Oysa ben, beni bir sürü telaşıyla ezen, öldüren dünyadan, bir hapishaneden kurtulur gibi kurtulup, ancak şimdi geldim kendime bir an için. Herkes yaşıyor: Şu köylü kadınlar da, kız kardeşim Natalya da, Varenka da, şimdi ziyaretine gittiğim Anna da; yalnız ben yaşamıyorum.
Sayfa 765Kitabı okudu
*** Baban seni buz üstünde peydahlamış herhalde Natalya. O kadar soğuksun ki! ***
Sayfa 146 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
‘Herkes yaşıyor, herkes yaşamanın tadını çıkarıyor,’ diye düşünmeye devam etti, ‘ama tasarılarıyla beni öldüren dünyadan, bir hapishaneden kurtulur gibi kurtulan ben, ancak şimdi bir an için kendime gelebildim. Herkes yaşıyor -şu köylü kadınlar, kız kardeşim Natalya, Varenka ve şimdi görmeye gittiğim Anna-, benden başka herkes.’
Darya Aleksandrovna
Dayım parmağıyla işaret etti bana, parmaklarımın ucuna basarak büyükannemin odasının kapısına yürüdü. Karyolaya yattığımda fısıldadı bana: "Yengen Natalya öldü..." Bu hiç şaşırtmadı beni, zaten uzun zamandır ortalarda yoktu, mutfağa da yemeğe de gelmiyordu.
"Ne oldu?" diye sordum. Grigori sobanın üzerinden aşağı atlayıp gayet sakin, "Natalya Yengen doğuruyor," dedi. Annemin doğum yaparken öyle çığlıklar atmadığını hatırladım.
276 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.