Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nazım ve Herzen? :D
Sizce, Nâzım Hikmet’i kimle kıyaslamak mümkün?” “Herzen’le.” Neredeyse bağırdım adama, bunu söylerken. “Herzen’le mi?!” “Ne o yoksa siz Kazanova’yla mı diye düşünmüştünüz?” diyerek iyice kabalaştım. İşte o anda gözlerinde kıvılcımlar belirdi ve erkekçe bir yaklaşımla: “Biber gibisiniz! Ama bu hal kadınlara çok yakışıyor,” dedi. Zihnimde Tsvetayeva’dan olduğunu düşündüğüm satırlar dolaşıyordu: “Devrimcilerin erk düşkünü olmaları mümkün olmadığı gibi, erk düşkünleri devrimci olamazlar...” Etki bırakmak arzusuyla, kendini beğenmişliğini saklamadan güç gösterisinde bulunuyordu. “Şu telefonlara bakın. Ekiplerimin her biri bir telefonumla yarım saatte harekete geçmeye hazır bekler. Yani, ülkenin diğer ucuna varmaları için topu topuna otuz dakika yeterli. Çünkü sözüm onlar için emir niteliğindedir!” Üstündeki kötü dikimli gri takıma, sağlıksız görünen renksiz suratına baktım... Zavallı adamcık! Hayır, korkmuyordum. Sadece ağır geliyordu bana.
Dayanılmaz acılar çekiyordun benim için, bu ıstıraptı geceleri bağırtan seni... “Annenin babanı unuttuğu gibi sen de unutacak mısın beni yoksa? Annenin odasında babanın küçücük bir fotoğrafı bile yok. Benim yanımda bir kez bile adını anmadı onun. Babanın anneni deliler gibi sevdiğini biliyorum. Ona cepheden yazdığı mektupları okuduğumda hemen anladım bunu. Yoksa Rus kadınları bu kadar çabuk mu unutur?” “Ben unutmayacağım Nâzım. Aklına getirme bunu.” “Sen elli yaşına gelene dek oradan kıskanmayı sürdüreceğim. Yok, yok elli beş. O yaşına dek görebiliyorum seni. Sonra ne olur, bilmiyorum. Beni aldatan kadına dokunamazdım. Ve bu konuda da kadının kendini temize çıkarmak için söyleyeceklerine değil, söylentiye, dedikoduya inanırdım. Bu bir. İkincisi, hayatımın hiçbir evresinde rastgele bir kadın ya da insan için şiir yazmadım. Yaşamın karşıma çıkardığı pek çok kadın, kendileri için hiç değilse bir tek dizecik yazmam için dilekte bulundu. Ama yapamadım. Asla, bir kez bile. Onlar hayatımın paralelindeydi anlıyor musun, hayatımın içinde olmadılar. ‘Zengin adamsın, bana bir kürk ya da yüzük alsana’ diyenlere, param varsa elbette, aldım. Fakat şiir yazmak, hayır. Şairler yalan söyleyemez.”
Reklam
"Senin adını saatimin kayışına yazdım Piraye" Diyen Nazım'ın saatinde Vera yazıyordu... O gün aşk öldü...
```senin adını kol saatimin kayışına yazdım Piraye." Diyen Nazımın saattinde Vera yazıyordu. •● Aşk o gün öldü.●•
Oğlu Memet'in haklılık payı var Rusyada yazdığı şiirler vasat
sen bir şeyler anlatmayı, anımsadığın olayları aktarmayı çok severdin, Ekber ise seni dinlemeye can atardı. Doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zaman olanı biteni biraz süsleyip anlatırdın. Her seferinde başka bir ayrıntı daha eklerdin. Ekber, seni sonsuza dek dinleyebilirdi. Anlattıklarını artık ezbere biliyor olması, onun için önemli olmazdı. Muza şiirlerini okumaya devam ediyordu: Acayipleşti havalar, bir güneş, bir yağmur, bir kar. Atom bombası denemelerinden diyorlar. Stronsium 90 yağıyormuş             ota, süte, ete,             umuda, hürriyete,             kapısını çaldığımız büyük hasrete.
Reklam
Vera'ya
Gelsene dedi bana Kalsana dedi bana Gülsene dedi bana Ölsene dedi bana Geldim Kaldım Güldüm Öldüm
lütfen lirizm çok fazla olmasın, beni daha çok devrimci şiirler ilgilendiriyor. en keskinleri, en uzlaşmazları.
Mayıs 1959 tarihli bir notta, Nazım Hikmet Vera'ya şöyle sesleniyor: "Lanet olsun, ne muazzam şey seni sevmek! Sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. Canım, bir tanem, seni sevemeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. Bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden.”
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
ah şu erkeklerrr...
```senin adını kol saatimin kayışına yazdım Piraye." Diyen Nazımın saattinde Vera yazıyordu.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.