Ayet; “Her kim ki bir güzelliğe şefaat ederse (bir güzelliğe vesile olursa, sebep
olursa) onun da ondan (vesile olduğu
güzellikten) bir nasibi vardır. Her kim de bir kötülükte (bir günahta, bir yanlışta) şefaatçi olursa (yardımcı olursa) aynı şekilde ona da ondan (o kötülükten) pay vardır. Muhakkak ki Allah her şeyin karşılığını verendir.”
Manası; Her şeye karşılığını veren, gereken anda gerektiği gibi kuluna muamele eden.
İnsandaki tecellisi; Allah’ın Mukît
isminin üzerinde tecelli ettiği bir kul her ne
yaparsa yapsın yaptığının karşılığını
rabbinden ister.
Bir şeyi yapmayı isteyip de elinde
olmayan sebeplerden dolayı yapamasa da
Allah’ın kendisine yine rahmetiyle muamele
edeceğini, kendisine rahmetiyle ve Mukît
ismiyle muamele edip yardım edeceğini,
gönlünden hayrı, iyiliği geçirdiği için Allah’ın
kendisine yine bu iyiliğinin karşılığını
vereceğini bilir.
Böyle bir kul insanların iyiliğini ister,
selamette olmasını ister, insanların kötü
taraflarına değil güzel ve iyi taraflarına
bakar.
Dua; Sen mukîtsin Allah’ım! Sen her
şeyin karşılığını verensin Allah’ım! Bizi Mukît
isminin tecellisine mazhar eyle! Bizi
hayatının hesabını en ince ayrıntısına kadar
yapanlardan eyle Allah’ım!