Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Ne zaman gitsen çocuklar gibi ağlardım Bana baktığın gözlerle hülyâya her dalışında Sonum olurdu, ağlardım Gitme diyemezdim Yalvarır gibi susardım Ağlardım
Reklam
Ne zaman rahata ereceğim bu dertlerden başımın ağrısı ne zaman dinecek uykularım ne zaman düzene girecek
Gölgenim
Ne zaman aklından geçirsen beni. Uzaklara bakma,bir adım yakınındayım her zaman sana. Rastlarmıyım yine diye sorsan bana. Ardına hiç bakmıyorsun arada bir baksana. Yalnız değilsin hiç olmadın,çünkü ben seni hiç bırakmadım... İ.K☘️
Kendine bile katlanamayan bir adamım ben artık mualla! Ellerim ceplerimde Ne zaman sokaklara serseri dalsam Aklımdasın En saklımdasın hala Öylece ortada duran...
Ne zaman ki en sevdikleriniz yanıltır sizi,ne zaman ki birer birer düşürür herkes maskesini,ne zaman ki yalnızlıkta ki o muhteşem gücü keşfedersiniz,işte o zaman başlarsınız gerçekten yaşamaya...
Reklam
Hiç bir şey hissetmiyorum, ne soğuğu ne sıcağı... Bir boşluk yürüyorum, yeri hissetmeden... Düşünebilmek için düşünmeye çalışıyorum,bir karanlık benimle yürür, gece de gündüz de bir olmuş... Yalan da gerçekte ayırt edilemez olmuş Zaman hep aynı , duygular kayıp, kaybolmak kendinde ve bulamamak hiç bir yerde... Boşuna mı beslendi bir ömür güzel duygular, gerçekte ben mi öyle gördüm diye sordu sorular. ..
Biri var kalbimde, yerini ben bile bilmiyorum,bir kuytu köşede saklanıyor çıkmıyor. Ne zaman işi düşerse o zaman karşıma çıkıyor..
Güzel günler ne zaman gelecek diye uzaklara bakarken..
İnsan olmak
İnsanın karakteri, huyu, yapısı bellidir. Kendini tanımladığı belli başlı özellikler vardır. Ama bazen de zıt iki özellik bir arada olamaz mı insanın içinde, bu durum dengesizlik midir yoksa insan olmak mı? Ben hem gülmeyi, eğlenmeyi, esprileşmeyi severim hem de vakarlı ağır duruşu. Hem yumuşak huylu, görmezden gelen hem de fevri, tavizsiz olanım. Bazen kaya gibi güçlü, sağlam bazense bir papatya kadar hassas. Bazen her şeyi yapabileceğine inanan bir enerjim varken bazen başarısız olduğuna kendini inandıran bir yorgunluk üzerimde. Kişisine göre, yerine göre, durumuna göre, hassasiyete göre birinden biriyim. İkisi de benim, ikisi de ben miyim? İnsanoğlu çok değişken bir ruh haline sahip. "Ruh" ne kadar ağır bir kelime aslında, söylerken tınısı bile hissettiriyor bunu. Nasıl oluyor da bu kadar şeyi içine alıyor, her hale giriyor. Bu çeşitlilik belki de Allah'ın rahmeti. Burada dikkat edilmesi gereken nokta fıtratın dışına çıkmamak, Allah'ın sevdiği, peygamber efendimizin(sav) örnek olduğu haller üzerinde yaşamak,dengesiz olmamak, farklı haleti ruhiyelerin faydalı tarafını yansıtmak. Ben buyum diyerek kalp kırıcı tavırlar sergilersek işte o zaman dengesiz, nerede ne yapması gerektiğini bilmeyen insan figürü çıkar ortaya. Öyle biri olalım ki bize bakan insanlar, "Böyle güzel insanların kulluk ettiği Rahmân da güzel olmalıdır" desin. Dünyadan göçüp gittiğimizde hayırla, iyilikle hatırlanan kullar olmak duamdır.
Reklam
S1 B1 29.40
Bir gün biri çıkar karşına, bütün dünyan alt üst olur. Ne diyeceğini, ne söyleyeceğini şaşırırsın. Doğru düzgün düşünemezsin bile. Bütün dünyan o olur. Yanındayken bile birgün çekip gidecek diye korkarsın. Ne öpmeye kıyabilirsin ne bakmaya... Ne zaman onu düşünsen sol kaburgan ağırır. Ağlamak istersin, ağlayamazsın.
Hayata dair...
Yaşamak için sebep mi lazım? Sebepsiz yere de yaşayamaz mı insan. Öylesine, amaçsız. Birşeyleri başarma derdi olmadan çok mu boş hayat? Tıpkı o şeyi elde ettikten sonra ki zamanda alışkanlığın getirdiği boşluk gibi? ~ Amaçsız hayat mı geçer? Ölmek için yaşadığını kabul etmek olmaz mı bu? Ölmek için yaşarsan, yaşamanın ne anlamı kalır o zaman. Yaşam kalır mi geriye, ölüme giden yoldan ne farkı kalır. Πİki zıt düşünce yapısıΠ
Zaman/kıraç
Ama ne yaparsın insanoğlusun Acı olmayınca tatlı da olmaz.
"İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne" demişti Maksim Gorki: "İşte asıl cinayet bu Utanılacak bir cinayet..." İnsanlar gün içinde kabalıkları, kalabalıklarıyla ne kadar da incitiyorlar değil mi ruhumuzu? Kalbimizi nasıl da kırabiliyorlar. Oysa Platon şu nasihatte bulunur: "Nazik olun. Çünkü karşılaştığınız herkes farkında olmadığınız zorluklarla boğuşuyor..." Dikkat ediyor muyuz buna ? Anlamaya çalışıyor muyuz insanları yargılamadan önce ? Unutuyor muyuz yoksa herkesin bir kalbi olduğunu? Pessoa'dan bir alıntı yapayım yeri gelmişken: "Kimseyle alay etme. Kimseyi küçük görme.Kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. İnsan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir." Çoğu zaman unutsak da gerçek bu... Ressam Van Gogh geçirdiği bir kriz sonrası kendisine sıktığı bir kurşunla yaralanıp evine geldiğinde şu sözü sayıklayıp hayata veda etmişti: "Hüzün sonsuza dek sürecek..." Sürmesin, sürdürmeyelim İnsanları incitmeyelim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.