Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Buzul Çağı İlk Modern İnsanı Nasıl Yarattı?
Mum ışığında mağaralarda resim çizip venüs heykelcikleri yapan bu Cro-Magnon'ların derdi ne ki?
Binlerce yıl öncesine göre teknoloji olarak çok ilerdeyiz? Peki ya zeka olarak? Avcıların kullandığı ilkel olarak tanımlanan yöntemler denince aklınıza 40.000 yıl öncesi gelir miydi? Okul yokken insanlar nasıl öğrendi bazı şeyleri? Öğrenmeyi
Kitap Neandertallerin yaşam yolunda bir enstantane değil, bizim türümüz (homo sapiens) ile aynı rotayı izlediklerini ortaya koyuyor. Bunu yaparken arkeolojik ve genetik verileri baz alıyor.
Neandertaller, ortak atamız homo heidelbergensis ‘ten ayrılarak uzman avcılar oldular. Öncülerin el baltasından daha gelişmiş Levallois taş aletleri geliştirdiler. Giysi ve ateşi geliştirerek sert iklimlerde hayatta kaldılar. Ölüleri defnettiler ve hastalarına baktılar. Deniz dahil olmak üzere çeşitli gıdalardan faydalandılar. Muhtemelen sembolik amaçlarla kırmızı aşı boyası kullandılar. Lisanları vardı. Topraklarını Doğu, orta Asya, Sibirya ya kadar genişlettiler ve çetin kuzey ikliminde hayatta kalmayı başardılar.
Tüm bu başarılar neanderthalleri 120.000 yıl önceki homo sapiensle eşit düzeye getirdi. Bu iki tür Asya’da bir araya geldiklerinde avantajlı konumda olan neanderthallerdi.
Neanderthallerin nüfusu ancak gravittean kültüründen modern insanlar sayılarını, çevre ve kaynak çeşitlerimi büyük ölçüde artırmanın yolunu bulunca sıfırlandı.
Neanderthallerle bizim türümüz homo sapiens in biyolojisi farklı. Onlar daha güçlü, daha fazla gıda ihtiyacı duyuyorlar. Ancak bizim beyin gelişme kapasitemiz ve değişen iklim ve çevreye uyarlanma kapasitemiz bizim yaşama devam etmemizi sağladı.
Ancak Neandertaller hayatta kalamamış olsalar da genetik bilimi sayesinde Afrika’dan ayrılan homo sapiens atalarımızın DNA ‘sında neanderthallerden izlerin bulunduğu keşfedilmiş. Evet neanderthaller artık yok, zamana karşı yenilmişler ama bu genetik benzerlik bizim, neanderthallerin ve tüm canlı hayatın yaşamın ortak bir kökeninden geldiğini bize hatırlatıyor.
Sunay Akın'ın o kültürel zenginliğini kalemine ne kadar güzel işlediğini fark ediyorsunuz sayfaları karıştırırken...
Kitap, ana konusu ayakkabılar olan ve ya bir şekilde ayakkabılara gelen denemelerden oluşuyor. İyi bir araştırmacı olduğunu ve yazılarında konuları güzel bağlandığını hissettiriyor yazarımız.
Denemelerden bir tanesinde (neandertaller ile ilgili olan) bu benim kendi tezim, eleştiriye açıktır demiş ama bu konuyla ilgili pek bilgili olmadığını, bilgilerinin yüzeysel kaldığını fark ettim sadece. Diğer denemelerde bunu hissetmedim muhtemelen bu konu O'nun pek ilgi alanı değil keşke yer vermeseydi kitabında dedim yine de bu kitabı keyifle bitirmeme engel olmadı.
Tabi ki tavsiye ediyorum, keyifli okumalar diliyorum...
Serpil Tuncer'in ne yapmak istediği belli aslında ama sanki giriştiği işte, yanına hiç nevale almadan başlamış hatta sonlandırmış.
Kitabın konusu güzel aslında. Basit bir google araştırmasıyla çok çok daha güzel hale gelebilirdi kitap. Bu yoksunluk kitabı çok değişik bir melezlenmeye uğratmış. Nedir bu değişik şey? Anlatayım.
Mağralarda
ADEM’DEN ÖNCE,Jack London
İnsanlığın milyonlarca yıl öncesine kadar dayanan en ilkel hikâyesi…
Daha önce hiç ‘’Taş Devri Edebiyatı’’ diye bir şey duydunuz?...
Jack London, edebiyatta çığır açtığı bu romanı, Prehistorya Edebiyatının (Taş Devri Edebiyatı) ilk kurucu metinlerinden sayılır. Jack London demek, romanı omuzlarından tutup tüm kuvvetiyle sarstıktan sonra
Dilin evrimi üzerine ders dışı yaptığım ilk okuma olarak diyebilirim ki bu kitap iyi bir başlangıç kitabı, hatta keşke ben okurken bu kitap var olsaydı ne çok işime yarardı diye düşünmeden edemedim. Ama şunu da belirtmek lazım, evrime ve mekanizmalarına az da olsa hakim olmayanlar önce bahsi geçen konuları öğrenip sonra buralara gelsinler. Kitabın
Bu kitabı bir oturuşta okuyup bitireceğim diyebileceğiniz bir kitap olmadığını baştan ileteyim. Bunu yapabilen arkadaşlar var ise de saygı duyarım :)
Kitabın içerisinde ilk insanlardan başlayıp, çok derinlemesine bir inceleme ve anlatım sağlanıyor.
Bu yapılır iken, herkesin anlayabileceği kadar yalın bir dil tercih edilmesi kitabın rahat okunmasını sağlıyor. Kitapta çok fazla bilgi aktarıldığı için sindire sindire okumanızı tavsiye ederim.
Homo sapiens yani insan türü: Güney Maymunu, Neandertaller, Homo Soloensis, Homo Denisova ve Homo Rudolfensis türümüzün bilinen üyeleri. Hepsi Homo cinsine ait, hepsi insan.
Tarihin akışını üç önemli devrim şekillendirdi: Yaklaşık 70 bin yıl önce başlayan Bilişsel Devrim, 12bin yıl önce bunu hızlandıran Tarım Devrimi ve tarihi sona erdirip bambaşka birşeyi başlatabilecek yalnızca 5 bin yıl önce başlayan Bilimsel Devrim.
kuşlar uçmaya hakkı olduğu için değil, kanatları olduğu için uçar."
1860’larda Fransa İmparatoru III. Napolyon, en seçkin konuklarına alüminyum çatal bıçak takımıyla servis yapılmasını emretmişti, daha önemsiz misafirlerse altın çatal ve bıçak kullanıyorlardı.
III. Napolyon, şimdi alüminyumu sandviçlerini sarmak ve yiyecek artıklarını atmak için kullandığımızı görse gözlerine inanamazdı.
Herşey 6 milyon yıl önce tek bir dişi maymunun iki kızının olması, bunlardan birinin tüm şempanzelerin atası olurken diğerinin insanların büyükannesi olması ile başladı. Homo sapiens yani insan türü: Güney Maymunu, Neandertaller, Homo Soloensis, Homo Denisova ve Homo Rudolfensis türümüzün bilinen üyeleri. Hepsi Homo cinsine ait, hepsi insan.
Insanlık tarihini anlatan harika bir kitap.
Ilk insanlardan homo erectus, rudolfensis, neandertalensis den başlıyor günümüz insanına (homo sapiens) kadar evrimimizi anlatıyor. Avcılıktan, tarımdan, sanayi devriminden, dinlerden, imparatorluklardan, kapitalizmden bilime kadar. Kalıpları olan bir insansanız bu kitaptaki bilgiler sizi rahatsız edebilir.
Insanlar binlerce yıldır kendilerini ve organizmaları değiştiriyor. Biyoloji mühendisliği bir kutçuğun yaşamını altı kat uzatmakla kalmadı, aynı zamanda çok zeki ve tek eşli fareler üretmeye başladı.
Muhtemelen, dünyanın gelecekteki efendileriyle aramızdaki fark, bizimle Neandertallerin arasındaki farktan fazla olacaktır; biz de Neandertaller de en azından insanız, oysa bizim torunlarımız tanrı gibi olacaklar.