Neden böyle bilgeyim ?
Saldırgan bir coşku nasıl ki gücün olmazsa olmazıysa, intikam ve kin duyguları da zayıflığın bir parçasıdır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim Ben
Kendini bir yazgı gibi kabul etmek, kendini “farklı” istememek
Sayfa 17 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Doğuş ve çöküşün işaretlerinin kokusunu benden daha iyi alan bir insan yoktur, bu konuda en eşsiz öğretmen benim.
Sayfa 19 - LilithKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Her ayıyı evcilleştirir, soytarıları adam ederim ben.
Sayfa 25 - LilithKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Yeryüzüne inen bir Tanrı'nın yaptığı her şey haksızlık olurdu, -ancak o zaman cezayı değil de, suçu kabullenmek tanrısal olurdu.
Sayfa 27 - LilithKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Hiçbir şeyden sıyrılamaz insan, hiçbir şeyle başa çıkamaz, hiçbir şeyi reddedemez, -her şey yaralar onu.
Sayfa 28 - LilithKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Düşmanlık düşmanlıkla sona ermez; düşmanlık dostluk ile sona erer.
Sayfa 29 - LilithKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Kadın kin güdücüdür; başkasının acısına karşı olan duyarlılığı gibi, bu da zayıflığından ileri gelir.
Sayfa 30 - LilithKitabı okudu
Neden Böyle Bilgeyim
Varoluşumun temel koşulu kendime karşı aşırı bir açıklıktır, saf olmayan çevrede yaşayamam- , durmadan suda, tamamen şaffaf pırıl pırıl bir sıvıda yüzer, yıkanır, oynar gibiyimdir.
Sayfa 32 - LilithKitabı okudu
Neden böyle bilgeyim 8’
“İnsanlarla alışverişimde bana az zorluk çıkarmayan son bir huyuma daha kısaca değinebilir miyim? Arınmışlık içgüdüsünün hepten korkunç bir duyarlığı vergidir bana, öyle ki her ruhun dolaylarını, dalayları ne kelime, ta içini, "ciğerini" görür gibi se zerim,kokusunu alırım... Bu duyarlık benim için psikolojik bir duyargadır; bununla her gize dokunur, yakalarım onu. Kimi yaradılışın derinlerinde yatan,belki de kötü kanın gerektirdiği, ama üstü eğitimle sıvanmış bir sürü pisliği hemen ilk dokunuşta fark ediveririm. Doğru gözlemişsem, arınmışlığıma zararlı bu gibi yaradılışlar da, kendi paylarına, benim iğrenip sa kınışımı sezerler; böylelikle daha güzel kokulu olmazlar ya. . . Bir kez böyle alışmışım, -kendime karşı aşırı bir açıklık temel koşuludur varoluşumun, arınmış olmayan çevrede yaşayamam-, sanki
suda, dupduru, pırıl pırıl bir sıvıda yüzerim, yıkanırım, oynarım aralıksız.”
