Gördüğü, duyduğu yaşantıladığı herşeyden içgüdüsel olarak kendi yekûnunu toplar: seçici bir ilkedir O, çok şeyi elekten geçirir. İster kitaplarla, ister insanlarla, ister manzaralarla temas hâlinde olsun, hep kendi toplumundadır..:
Ne " şanssızlığa " inanır ne de "suç" a: başa çıkar kendisiyle, başkalarıyla unutmayı bilir, her şeyin ona iyi geleceği kadar güçlüdür.