Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Takvanın en önemli ve temel işlevi insana doğru bir şekilde kendini inceleme ve doğruyu yanlıştan ayırdedebilme kabiliyet ve gücünü vermesidir. Bir şahıs bu şekilde kendi kendisinin röntgenini çekmek (self x-raying) kudretine erişebildiği ölçüde hatadan/günahtan ve onun "ben"i tahrib eden (self destructive ) neticelerinden "korunma" imkanına kavuşur. Fakat, şu da ifade edilmelidir ki, takva kavramıyla ima edilen bu "kendini inceleme (nefis muhasebesi) " hiçbir zaman kendini herşeyden masum görme anlamına gelmez. Tam aksine; takvanın anlamının ayrılmaz bir unsuru şudur: Bir insan davranışlarını düzenlemek için kendini mümkün olduğu kadar nesnel şekilde nefis muhasebesine çekse de, hiçbir zaman doğruyu seçtiği hususunda garanti yoktur. Eğer bu nefis muhasebesi tek başına yeterli olsaydı, hümanizm mükemmelen işler ve böylece "aşkın"a ihtiyaç kalmazdı. Fakat, insanların vicdanlarının ne kadar subjektif olabildiğini biliyoruz. İşte takva bizzat bu aşkınlığa işaret eder; zira onun ima ettiği şey, her ne kadar seçim bizim, çaba/fiil de bizimse de; bizim yapıp etmelerimiz hakkındaki nihai ve gerçekten nesnel değerlendirme bizim değil "Allah'ın yetkisindedir ". Kurana göre insanın en büyük düşmanı, yani en büyük şeytan, onun kendi kendini kandırması ya da kendi nefsini aldatmasıdır (self deception). Heva (çoğulu ahva:insanda derinden kökleşmiş ve teşhisi zor arzular) ve umniye (çoğulu emanin: insanın emniyet içinde olduğu vehmi/kuruntusu) terimleri Kuranda son derece sıklıkla geçer. Muhtelif defalar, Peygambere dahi, vahyin onun arzularını hesaba katamayacağı söylenmektedir.
456 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İki ciltten oluşan, gerek hacmiyle gerek içerdiği bilgilerle kıymet atfettigim eserin birinci cildi nihayet bitti. Ömer Faruk Dönmez'in bir Üstad'ın sohbet meclisine katılması ve bu mecliste dinlediği bilgileri not etmesi bu kitabın oluşum sebebi aslında. Kitapta bu sohbetler kırk meclise ayrılarak anlatılmış. Her mecliste sıkça hak, adalet, anlayış, merhamet, idrak, irade gibi kavramlardan söz edilmiş. Bir Müslüman'in yaşadığı ömrü hakiki değerler çercevesinde sürdürmesi ve sadece kendini değil başkalarını da kurtarmayı amaçlaması meclislerin özünü teşkil ediyor. Bu değerler hatırlatılırken çok güzel ve etkileyici örneklere yer verilmiş kitapta. İnsan okudukça susuzluğu artıyor ve nefis muhasebesi yapıyor. Ayrıca 3 kişi arasında yapılan bu sohbetlerde Harun isimli karakterin pek çok alana ve kişiye dair verdiği bilgiler enfes. Kitabın fikri olgunlugunu çok begendim. Sıklıkla tekrara düşülmesi okurken yer yer sıkılmama sebep oldu. Bunun yanı sıra kitapta yer alan ayetlerin hicbirinin Türkçesi'nin verilmemiş olması da eksik bir yön. Yine de bu olumsuzluk kitabın güzelliğinin önüne geçmedi benim için. Kendini sorgulamak, Müslüman kimliğinin gereklerini hatırlamak, hayatın amacını kavramak isteyenler için hikmetlerle dolu bir eser.
Ab-ı Hayat
Ab-ı HayatÖmer Faruk Dönmez · İz · 2014158 okunma
Reklam
Bu gece nefis muhasebesi yapma gecesi..Bu gece geçen ömrünü gözden geçirme gecesi...Koskoca bir yıl geçti hayatından..! Bu sene daha da yaşlandın, ahiret sana biraz daha yakın artık...Sevinmeli misin yoksa ağlamalı mısın kendi haline..? Bu yıl Allâh için neler yaptın ? Yoksa haramlara mı daldın..Namazlarını mı ihmal ettin, yoksa ilim öğrenmekte tembellik mi..? Kaç kalbin kırılmasına sebeb oldun, tabi Müslüman kardeşinin arkasından razı olmadığı şekilde konuştuğunu da unutmamak lazım... Vay haline ey kardeşim...ZARARDASIN..! Bu gece otur ve günahlarına ağla..Nefsini hesaba çek hesaba çekilmeden önce..! Geçici olan şu dünya için uzun hayaller kurmayı bırak, ahiretine azık topla ve ecel gelmeden önce TÖVBE et...Yeni ve tertemiz bir sayfa açmak için geç değil belki de..Azmet , yen şeytanı , kurtul şu kibirinden havandan...Unutmaki en yüce olan O Peygamber, en mütevazi olan idi...(BU NASiHAT ÖNCE KENDi NEFSiMEDiR.) Rabbim sizi salihlerden evliyalardan eylesin.Rabbim , ömrümüzün kalan kısmını geçen kısmından daha hayırlı , daha bereketli ve faziletli eylesin inşallah..
359 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Neyi Arıyorsan, Neyin Peşinden koşuyorsan sen o'sun.Mevlana hz. Ne de güzel söylemiş. Yunus'u aradım ve buldum.Yunus Emre'nin hayatı hakkında bildiklerimiz son derece sınırlı ve bu konuda bilgi ve belge yok denecek kadar az iken, İskender Pala bir hayat giydirmiş.Güzel de olmuş.Yalnız bilmeyenler bu hayat hikayesini gerçek sanabilir.Bu belirtilmeliydi diye düşünüyorum.Diğer taraftan teknoloji o kadar gelişti ki asıl hikayenin bu olmadığını herkesin bildiğini biliyor olmasına yoruyorum İskender Pala'nın. Maneviyatı yüksek bir eser.Asıl meseleye gelecek olursak .Bi sitare,bi ismail yok belki ama önemli olan bu hayat hikayesinden ne sonuç çıkardığımız;Nefis muhasebesi,Teslimiyet,Hizmet,istek,çaba ,İlahi aşk. Asıl mesele Yunus olabilme.
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,8bin okunma
Nefsinden gelen sözün samimiyet olduğuna inat edenden korkulur.
Dışarıdan tenkit kolaydır. Aynı işin içine girdikten sonra, tenkidin zulümkârlığını anlamak o kimse için ne acı, ne felaketli, ne hasaretli ve ne derece manevi mesuliyetlere dûçar olucudur!...
Reklam
Umumi bir göz gezdirmek, tembel ruhların usulüdür.
İnsan ne kadar âlim olursa olsun, cahillerin yanında cahildir.
Bilseniz ki gayret ne kadar kıymettardır, bir dakika boş durmazdınız.
Yaptığın işi bütün mevcudiyetinle, hayatın ve mevcudiyetin ona bağlı imiş gibi yap.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.