Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Beden ruha bürünemez
" İçimde siren sesi çalan bir kasaba var, soluk gök altında alacakaranlık kuşağı yaşıyorlar, Dışımda neşeli ıslıklar çalan mutlu ve aptal bir adam var. Aralarında yürüdüğü neon çimenlerle pek uyumlu görünüyorlar. Pek iyi anlaşamadıkları için birbirleri arasında sonuçsuz, sonsuz mahkemeler kuruyorlar. Eh pek tabii her ikisi de bıkkınlar "
Reklam
Uzak Kaderler İçin
Birgün, bir yağmurla garip garip -Çoluğu çocuğu terk edeceğim.- Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım Alıp başımı gideceğim. Asır yirminci asırdır, amenna Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi Uzaklar daha uzaklaşır Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri Sımsıcak sevgilere
Asır yirminci asırdır, amenna. Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi Uzaklar daha uzaklaşır Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri sımsıcak sevgilere muhtacım.
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Yağmurlu Bir Gecede – Saima Harmaja
O akşam sinemaya gitmiştim, Yağmurlu bir geceydi, ıslak. Ayakkabılarım ıslanmış hem puslu yolu geçerken koşarak. O yağmurlu gecede İsa geldi buldu beni. Damlalar onu da Islattı gitti. Yüzü ne solgun, gözleri gece karasıydı! Solgun neon lambalarını geçip karanlığa daldı. O yağmurlu gecede Bütün şehir hasta gibi. Kimse bilmez oysa o gece İsa’nın bana geldiğini.
Bir melankolinin şarkısıyla başlar her şey. Gri tonlara bürünmüş gökyüzü, içsel boşluğu belirginleştirir. Yapraklar solgun renklerle ağaçlardan düşerken, ruh da karanlık gölgelerle dansa başlar. Ormanın sessizliği, içsel hüzünü derinleştirir, adeta geçmişin acı notalarını çalar. Metropoldeki kalabalık sokaklar, her anı içsel bir boşluğa dönüştürür. Neon ışıkları altında kaybolan bir ruh, her adımda yalnızlıkla yüzleşir. Şehrin gürültüsü, içsel çığlıkları bastırır ve gökyüzündeki soluk ışıklar, kaybolmuş bir ruhun hikayesini anlatır. Belki de gerçek huzur, kayıp zamanın ardında, melankolik bir ormanın içinde saklıdır. Her düşen yaprak, geçmişin acı hatıralarını hatırlatırken, doğanın sessizliği içsel bir hüzünle bütünleşir. Huzurun izini sürmek, melankolinin gölgesindeki bu ormanın labirentinde bir yolculuktur.
Abdullah
Abdullah
Reklam
Yansın Işıklar
Devrin ışıkları ne göz alıcı, Neon kaynaklarda saklı itibarı gecenin. Sessizliğine bürünme sebebi belki de aydınlanmak, Bir mum ışığı bile bazen bir meşale. Kuytu köşelerde sığınmış niceleri, Cenneti karanlıkta diye bildirilmiş, Saçma hurafeler, söylentiler eşliğinde yitilmiş koca gençlik, Saymayı tespihinden öğrenmiş. Adı ne şimdi? Kim acaba kendisi bilememiş. Devrin ışıkları loş, Bir umum evi gibi her yer ter ve pis. Saklamaya gerek duyulmayan bir nefis, Azgın bir çağın neferleriyiz.
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.