Denize varmanın sevinciyle bir baba oğlunu kucaklayıp göğe kaldırıyorsa gökler, bunu unutmaz. Yanağına sıcak soluğunu üflediği oğlunun gün sonunda ceset olup yere düştüğünü görüyorsa annelerden bir anne, yerler, bunu unutmaz.
Sabahattin Ali'ye ilişkin Facebook'ta dolaşan bir yazı
Babam Sabahattin Ali 1948 yılının karlı bir Şubat sabahı benim ve annemin bir kaç poz fotoğrafını çektikten sonra Ankara’dan İstanbul’a doğru yola çıktı, ve bir daha geri dönmedi. Ölüm haberini neredeyse bir yıl sonra 1949 yılı Ocak ayında gazetecilerden aldık. Başta herşey usulüne göre halledilmişti. Sabahattin Ali’yi “milli hisleri galeyana
Reklam
Babam Sabahattin Ali 1948 yılının karlı bir Şubat sabahı benim ve annemin bir kaç poz fotoğrafını çektikten sonra Ankara’dan İstanbul’a doğru yola çıktı, ve bir daha geri dönmedi. Ölüm haberini neredeyse bir yıl sonra 1949 yılı Ocak ayında gazetecilerden aldık. Başta herşey usulüne göre halledilmişti. Sabahattin Ali’yi “milli hisleri galeyana
Nalıncı Baba Cenazesini Padişahın Kaldıracağını Nereden Biliyordu?
•••İşte tam o sıra orta yerde yatan bir ceset gözlerine batar. Sorarlar 'Kimdir bu?' Ahali, 'Aman hocam hiç bulaşma' derler 'Ayyaşın meyhur'un biri işte.' Bir başkası tafsilata girer; 'Biliyor musunuz?' der 'Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar çarşısında çalışır nalının hasını yapar. Ancak kazandıklarını içkiye fuhşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır
Sayfa 203Kitabı okudu
256 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 31. kitap oldu. Sanırım yavaş yavaş serinin yayımlanan son kitabını yakalayıp İthaki ile beraber gidebileceğim. Henüz önümde okumam gereken 9 kitap daha var; ama 2019’un ilk yarısında İthaki ile aynı düzlüğe çıkacağım gibi görünüyor. Kitap hakkında ilk olarak vermek istediğim bilgi, Frankenstein’ın
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · İthaki Yayınları · 202114,3bin okunma
Anadolu bozkırı benim için kara gülüşlü hikâyelerdir: kara gülen benzersiz suratlar, vazgeçmenin estetiğinde yaratılan tatlı derin uykular, sulha açılan sonsuz yollar, incelikli zarif kapılar demektir... Kim bilir, hangi derdin içindesindir? Diyelimki artık hiçbir söz seni kesmez olur... Bir de bakarsın... Bir yerde, bir anda, mesela, Neşet Ertaş'ın sesisini duyarsın: "Kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez. Gönülden gönüle giden..." İşte o yollardan birinde,avuçlarında tuz, ceplerinde toz ama bakarsın; su gibi dokunur sözün sırrı içine...
Sayfa 309Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.