Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Antropologlara göre en eski toplumlarda uygarlık kadınlar eliyle başlamış. İlk ipi yapmayı akıl eden, yiyecekleri koymak için taştan ve kilden kapkacağı yapan, yenecek ve ilaç olarak kullanılacak bitkileri, ateşi bulan, hayvanları evcilleştiren kadın­larmış. Kadınların en önemli niteliği de çocuk doğurmalarıydı. Bu olay onların yaratıcı olarak tanımlanmalarına neden olu­yordu. Böylece ilk anatanrıça ortaya çıkmış. Kadınlar da yeryü­zünde anatanrıçanın bir temsilcisi. MÖ 10000 yıllarında ilk tarım topluluğunun başlaması sonucu insanlar arasında bir "din" düşüncesi gelişmiş. Anatanrıça için küçük tapınaklar yapmışlar. Buralarda düzenlenecek törenler için rahibeler sınıfı oluşmuş. Kuşkusuz tanrıçanın gücüne ulaşmak için seks ayinleri yapılı­yormuş. Daha sonra avcılığın başlaması ile erkekler güçlenmiş, bunun sonucu erkek tanrılar ortaya çıkmış, onlara hizmet için de rahipler. Bunlar kadınlar üzerinde baskı yapmaya başlamışlar. İşte o devirde fahişelik vücut bulmuş, diyor Nickie Robert.
Sayfa 76 - Kaynak Yayınları, 5.Basım, 2018. Nickie Robert - Batı Tarihinde Fahişeler
Kadınların en önemli niteliği de çocuk doğurmalarıydı. Bu olay onların yaratıcı olarak tanımlamalarına neden oluyordu. Böylece ilk Ana Tanrıça ortaya çıkmış. Kadınlar da yeryüzünde Ana Tanrıça’nın bir temsilcisi. MÖ 10.000 yıllarında ilk tarım topluluğunun başlaması sonucu insanlar arasında bir ‘din’ düşüncesi gelişmiş. Ana Tanrıça için küçük tapınaklar yapmışlar. Buralarda düzenlenecek türenler için rahibeler sınıfı oluşmuş. Kuşkusuz Tanrıça’nın gücüne ulaşmak için seks ayinleri yapılıyormuş. Daha sonra avcılığın başlamasıyla erkekler güçlenmiş, bunun sonucu erkek Tanrılar ortaya çıkmış, onlara hizmet içinde rahipler… Bunlar kadınlar üzerinde baskı yapmaya başlamışlar. İşte o devirde fahişelik vücut bulmuş diyor Nickie Robert.
Sayfa 77 - Kaynak Yayınları
Reklam
Bu ben ❄
"Nickie sıcaktan hiç hoşlanmazdı.Soğuk havalar için yaratılmıştı."
Nickie
Bazıları suya isteyerek atlarken, bazıları ise bunu istemiyordu. Nickie'ye sorulsaydı -ki kimse sormazdı, çünkü kimse sormamıştı- Nel Abbott'ın suya dövüşerek girdiğini söylerdi. Ama kimse ona bir şey sormayacaktı ve kimse onu dinlemeyecekti, bu yüzden herhangi bir şey söylemesinin de hiçbir anlamı yoktu. Özellikle de polise. Geçmişte polisle başı belaya girmemiş olsaydı da onlara bu konudan bahsedemezdi. Bu, çok riskliydi.
Sayfa 17 - İthaki YayınlarıKitabı okuyacak