“Siz şükreder ve iman ederseniz Allah sizi ne diye azaba uğratsın! Allah şükredenlerin mükâfatını veren, her şeyi hakkıyla bilendir.”
Allah’ın verdiği sağlık ve her türlü nimetlerine karşı şükür, üzerimize bir vecîbe olduğu gibi vücûdumuzdaki uzuvların şükrünü yerine getirmemiz de bir vecîbedir. Sağlık ve nimetlerin şükrü tam iman, ibadet, itaat, nefsin tezkiyesi ve infaktır. Uzuvların şükrü de onlarla başkalarına zarar vermemek, onları haram ve günaha sebep olan yerlerde kullanmamaktır. Çünkü kalp, göz, kulak, dil, el, ayak, mide vb. bütün uzuvlardan Allah’a karşı sorumluyuz. Bunları Allah’ın rızasına uygun olarak kullanmazsak sorumlu tutulur, cehennem azabını hak etmiş oluruz. Şükrün karşılığında bol nimet ve mükâfat, nankörlüğün karşılığında da azap vardır.
''O halde beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.'' ||Bakara 2/152||
__
''Siz şükreder ve iman ederseniz Allah sizi ne diye azaba uğratsın!'' ||Nisâ 4/147||
__
''Şükredenlere ise mükafatlarını vereceğiz.'' ||Âl-i İmran 3/145||