Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama aslında, insanın artık hiçbir zaman hikâyenin aslı hangisidir, hayatın aslı hangisidir anlayamayacağını anlattım. Çünkü, aslında, her şeyi unuttuğumu, her şeyi unuttuğumu, her şeyi unuttuğumu anlattım. Çünkü aslında yaşlı, mutsuz, huysuz ve yalnız olduğumu ve ölmek istediğimi anlattım. Çünkü aslında, Nişantaşı Meydanı’ndan akşam trafiğinin gürültüsü ve radyodan insanı kederle gözyaşlarına boğan bir müzik geliyordu. Çünkü aslında, ben de bütün ömrüm boyunca hikâye anlattıktan sonra, ölmeden önce Alâaddin’den unuttuğum her şeyin, dükkânındaki kolonya şişelerinin, damga pullarının, kibritlerin üzerlerindeki resimlerin, naylon çorapların, kartpostalların, artist resimlerinin, seksoloji yıllıklarının, firketelerin ve namaz kitaplarının hikâyelerini bir bir dinlemek istediğimi anlattım.
Sayfa 52 - Yapı Kredi Yayınları, 3. Baskı, Temmuz 2021.Kitabı okuyor
Çiğ köfte Kürt köylerinde çıkmıştır ama çiğ köfteyi İstanbul Cihangir Beyoğlu Etiler Nişantaşı sokaklarına tanıştıran Türklerdir.
Reklam
Nisantaşı'nda oturup 5 bin liralık don giyen kokana , Bu ülkeyi biz kurduk, yobazlara bırakmayız' diyor.. Gözüne gözüne sokun bu fotoğrafları arsızın.!!!
Anneme
Kabrini on senede ancak iki defa ziyâret edebildim. Hissizliğe ve vefasızlığa pek benzeyen bu günâhı unutturmak ve affettirmek için şimdi sana öyle bir mezâr inşâ ediyorum ki vatan muhabbeti fezâil-i beşeriyyeden ma'dûd oldukça ve vicdânların harîm-i samîminden yük­selen enînler insâniyyetin kalbinde câ-yı kabûl ve câ-yi tahassüs bul­dukça tavâf olunacak... İtirâf ederim ki ben bu dertlerimi kâğıt üstüne döktüğüm günler seni değil senden daha büyük.. kıskanmayacağını ve memnûn olacağım bildiğim için söylüyorum anne!.. Senden daha muazzez vâlide olan vatanımı düşünüyordum. Ve münhasıran onu düşündüm. Sen göz­lerimin menâbi-i sirişkiyle kalemimin midâd-ı feryâdı kuruduktan sonra hâtırıma gelebildin. On sene evvel cismini Büyükada’nın mâtemimle istihza edecek derecede şûh ve şâik olan- topraklarına gömmüştüm. Bugün de rûhunu mukadderâtma bu sahîfeler ağlayan-diyâr-ı târmârın kumlarına defn ediyorum. Sen, dünyâ yüzündeki bî-kesliklerini o çöllerde daha az hissedersin. O çöller ki en yüksek bir ufk-ı temâşâsı olan Mardin kasa­basındaki mezârından babam da ihtimâl ki bu dakikada benim gibi nevha-nisâr oluyor. Âh anne!.... Keşki ben yalnız senin öksüzün olsaydım... ve yalnız senin ök­süzün olarak, kırk sene evvel ölseydim de böyle yetîm-i vatan ve yetîm-i târih kalmasaydım!... Nişantaşı Senden çok bedbaht oğlun
Süleyman Nazif
Süleyman Nazif
1.000 öğeden 731 ile 740 arasındakiler gösteriliyor.