Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun. Günahkâr toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü... Şu şapkayı çıkarıp atıyorum ırmağa; Her şeyim sizin olsun, hep sizin kesik başlar. Rüyasında örümcek başlarsa ağlamağa, İçine gül koyduğum tüfek ölmeğe başlar. Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar. Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa.
Reklam
Ve Mona Rosa
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakâr balıklara: Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgâra, Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara.. Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun. Günahkâr toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü.
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun. Günahkâr toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü...
Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü
Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun,
Reklam
Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun. Günahkâr toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü...
“Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakâr balıklara: Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgâra, Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara.. Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince,
Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü...
Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçlan ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü...
DİRİLİŞ YAYINLARIKitabı okudu