Bu kadar eski bir kitap için nokta atışı bir tespit...
Böyle bir devlette öğretmen öğrencilerden çekinir, onların suyuna gider, öğrencilerse büyükleriyle olduğu gibi öğretmenleriyle de alay ederler. Her yerde gençler, yaşlılarla bir sayarlar kendilerini, sözde olsun, işte olsun yarışa girerler onlarla. Yaşlılar da gençlerin hoşuna gitmek için şakacı, eğlenceli olmaya çalışırlar. Asık yüzlü ve sert görünmemek için genç tavırları takınırlar.
Nokta atışı bir tespit.
Bilir misiniz Lise, ezilen bir adama, etrafındaki herkesin velinimet kesilmesi son derece ağır gelir.
(1. BÖLÜM) BU NE RANT ?
“5000 yıl mı ciddi misin?”
“Evet, ama yaprak kımıldasa dışardaymış.”
“Yaprak kımıldasa” sözü cezaevi jargonunda genel af olmasa da bir yasa ya da kısmî af gibi işe yarayacak, bazı mahkûmların dışarı çıkabilmesini sağlayacak bir takım unsurların kalıplaşmış argosudur.
“Altı senem daha var, ama yaprak kımıldasa dışardayım” diyeni duymuştum da “Beş bin senem daha var, yaprak kımıldasa dışardayım’’ diyeni duymamıştım. Gerçi o ana kadar teorik olarak hala duymamış sayılıyordum. Ta ki tanışıp bizzat kendisinden duyana kadar..
Sonuç olarak bu kutsal cümle, cezaevinin af ve yasa dedikodusunun asla bitmediğini varsaydığımızda, nokta atışı bir tespit olarak şuanda da hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak bizimle yatıp kalkmaya devam ediyor...
