Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Geceye son okuduğum kitabımın yorumunu bırakıyorum
*Öncelikle kitabı tarz olarak daha önce okumuş olduğum "Bir Psikiyatristin Gizli Defteri" adlı kitaba benzettim diyebilirim. Bir psikiyatristin gizli defterinde, yazar psikiyatrik vakaları anlatıyordu, bu kitapta ise nöro-psikolojik vakalar yer almaktadır.
*Yazarımız bir nörolog,
*Kitabın içinde yaşanmış (hayatın içinden) birbirinden ilginç, okurken yok artık dedirtecek tarzda vakalar mevcut.
*Bu kitabı okurken insanoğluğunun yaratılıştaki mükemmelliğine bir kez daha hayran kaldım. Çünkü, vücudumuzun bizim göremediğimiz, bilmediğmiz veya bazen tarif dahi edemediğimiz şekilde mükkemmel bir dizayna sahip olduğunu bir kere daha anladım.
*Kitaptaki her vakayı okuduktan sonra kafama taktığım sorunların, sıkıntıların veya vücudumdaki engelimin ne kadar basit olduğunu aslında ne kadar çok şükretmem gerektiğini bir kere daha anladım.
"Yaşantınıza ve Bedeninize fazlasıyla farkındalık kazandırabilecek bir kitap."
Not: Kitapta çok fazla tıbbi terim geçmekte. Fakat okurken anlamada çok ciddi bir problem oluşturduğunu düşünmüyorum. Çünkü, olay örgüsü anlaşıldıktan sonra tıbbi terimler de kafada doğru şekilde yer alabiliyor. Ben anlamadığımı düşündüğüm kelimeleri de google amcaya sordum
Öncelikle yazarı tanıtayım biraz. Oliver Sacks, anne ve babası hekim olan yazarın kendisi de nörolog. Bu kitapta yazar, geçirdiği bir kaza sonucunda ayağında geçici süre oluşan sakatlığı ve bu süreçte yaşadığı zorlukları, duyguları okuyucuyla paylaşmış. Yazarın yazdığı bu kitap ve yaşadığı geçiçi süreli sakatlıktan sonra, hastalarına ve mesleğine bakış açısı da değişiyor. Yani damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış misali. Ben bedensel engelli bir birey olarak "Dayanacak bir bacak" adlı kitabı çok beğendim. Hatta okurken birçok satırda kendi yaşadıklarımı gördüğüm için göz yaşlarımı da tutamadım doğrusu
Not: Kitap ağırlıklı olarak biyografik tarzda yazılmıştır.
Ey okur ! Öyleyse, zamanın hakkını ver, hala vaktin varken..
Kitabı büyük bir umutla almıştım. Ölüm ve hayat hakkında bana bir sır verecek beklentisiyle.. Çünkü kitabın yazarı P.Kalanithi, önce çift lisans yaparak İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Biyolojiyi bitiriyor; ardından İngiliz Dili ve Edebiyatında yüksek lisans yapıyor. Daha sonra Tıp Fakültesini bitirip; beyin cerrahı olarak uzmanlığını alıp, nörolog
İnanılmaz, gerçekten etkileyici, harika bir kitap.
Daha başta içine aldı ve adeta bırakmadı. Kitabı okumadığım anlarda bile aklımda kalmayı başardı. Acaba ne olacak, nasıl devam edecek? Ne diyecekler?...
Kitapta dikkatinizi çekecek pek çok ilgi çekici karakter var. Filozof Friedrich Nietzsche,
Fizyolog Joseph Breuer, nörolog Sigmund Freud (ki
Fizikçi Albert Einstein ve Nörolog Sigmund Freud kendi alanında çalışmalarla yetinmeyip dünyada barış ortamı için neler yapılabileceği hakkında mektuplaşmalarını içeren bir kitap okudum. İnsanların derilerinin rengiyle birbirinden ayrılan ırklar arasındaki savaşın tüm dünyayı etkisi içine aldığını belirten Freud'a göre savaşma güdüsünün yönlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Einstein ise savaş güdüsünün tamamen ortadan kaldırılması gerektiği fikrini öne sürüyor.
Savaş ırklardan dolayı cıkmış gibi görünse de kültürler arası kutuplaşma ve devletlerin dışa karşı erdemsiz davranışları savaşı tetikliyor.
Savaşın toplumlara verdiği zararı ve geleceği nasıl etkilediğine değiniyor.
Bir Nörolog ve yazar Oliver Sacks (Mars'ta Bir Antropolog)
Oliver Sacks' in çoğu kitabı gibi bu kitabını da severek okudum. Başarılı bir nörolog olmasının yanında gerçekten mükemmel bir yazar.
Onu bir TED konuşmasıyla tanımıştım. Daha sonra hakkında araştırma yaparken çok sevdiğim bir filmin (Awakenings) aslında onun kitabından uyarlandığını öğrendim. Okuduğum ilk kitabı Tungsten Dayı idi. Daha sonra ise kendi hayat hikayesini anlattığı Hareket Halinde Bir Hayat' ı okudum. Tanışılması gereken bir yazar olduğuna inanıyorum.
Gelelim Mars'ta Bir Antropolog' a.
Farklı nörolojik vakaları anlattığı yedi gerçek yaşam öyküsü barındırıyor bu kitap. Hepsini sevmeme rağmen, beni en çok etkileyenlerden biri "The Last Hippie" oldu ve araştırdığımda bu yaşam öyküsünden bir filmin uyarlandığını fark ettim (2011 yapımı "The Music Never Stopped").
Diğer etkilendiğim hikaye ise otizmli bir bilim insanı olan Temple Grandin' in hikayesi oldu. Ve kitap ismini Temple'ın etkileyici cümlesinden almış "Çoğu zaman kendimi, Mars' ta bir Antropolog gibi hissediyorum". Farklılığını ya da dünyayı bizden farklı anlayışını bu cümlelerle ifade edişi beni oldukça etkiledi.
Bu tarz kitaplara ilginiz varsa okumanızı tavsiye ederim.
" Her nasılsa acı, bir özverinin anlamı gibi, bir anlam bulduğu anda acı olmaktan çıkıyor. "
Bu dünyada bir soykırım yaşandı. Ve birçok insan dayanılmaz işkenceler gördü, aşağılandı, hayatlarına katledildi. O insanların yaşadığı çok büyük ve kolay kolay aşılamayacak bir acıydı. Bu kitapta II. Dünya Savaşında Auschwitz toplama kampına
Bu kitabı bir podcast yayınında duymuş çok merak etmiştim. Kendisi de bir nörolog olan yazar Oliver Sacks dört bölüme ayırdığı kitabında kendi hastalarından örnekler verip hastalıklar hakkında bilimsel ve felsefi yorumlamalarda bulunuyor. Birçok hastalığı biliyor olsam da hiç duymadığım hastalıkları okumak, öğrenmek şaşırtıcı ve eğlenceliydi. İnsan beyninin sınırsızlığı, tuhaflığı ve hâla çözülemeyen gizemi karşısında şaşırmamak da elde değil.