Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neşe Güneş

Yalnız bir korku kaldı kuşkuyla karışık; Sonunda kötü bir şey olur korkusuyla yaşadı Selim Işık Her olayı. Eski bir yara izi içinde sızladı, her eğilişinde İnsanlara. Dünyaya bir daha gelişinde Çocuk ve korkusuz yaşamak ister sürekli. Büyümek, yalnız tutunanlara gerekli. İkinci gelişinde çırıl çıplak dolaşacak. Kelimenin bütün anlamıyla çırıl çıplak.
Reklam
Kelime ve yalnızlık hayatın tadı tuzu Kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu.
"Şimdi piyanoya oturur, kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğim bütün duygularımı, acılarımı tuşlara dökerdim. Bazan şiddetli, bazan yavaş basardım onlara. Kim bilir ne ince ayrıntıları vardır o dokunuşların? Kelimeleri, daha önce, öyle kötü yerlerde kullanmış oluyoruz ki, kirletir diye korkuyoruz duygularımıza dokunursa. Seslerin başka türlü bir dokunulmazlığı var."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Turgut: "Sen, yalın düşüncelere alışıksın sadece. Hayatın asıl tadı, gerçek tuzu olan ikinci dereceden bilinmeyen güzelliklerin farkında değilsin."
Hayat, düşünceleri tutan bir hapisanedir. İnsan, can sıkıcı bir saç demetidir, ben de alakasız bir robotum.
Reklam
Ayrılık vardı hep Ay gece olunca pay eder ayrılığı Ey güzelce yakalandığım Mutlulukla sunulan Bize bahşedilen armağan kılınan Ayrılık sen ki Aşkın ve sanatın Durmadan doğumlar getiren anası Hep orda gebe karınların dibinde içinde Doğuma en yakın Doğmadan gibi ve aralıksız doğarak
Ey sen karşımda paylaşılan Alna dudağa ve kalbe ayrılan Sen aşkım sabah doğrulunca bağırdım Geceleri sancınla kıvrandığım Karanlığı itiyorum yine gelir Sabahı seviyorum özlüyorum Seni aydınlığa getirip anlıyorum Daha sonra ışıksızlıkta anlamsız Ve sancım var
Öpüşümüz gizli olmalı Öpebilirsek uzanıp kaderlerimizden öpmeli Sıcak gözyaşı ve şikâyetle Ağzımızda Dilimizi şişiren ayrılık bademi
Mutlu olmak için bir kar tanesi, bir gün batımı, küçük bir bahar çiçeği yetiyorken insanlara neden ihtiyaç duyuyorduk?
Ciddi bir aşkın değil, kararsız heveslerin kurbanı oldu... Yazık! Hem pek yazık!"
Reklam
Eğer şair olsaydım en yüksek şiirlerimi, ruh açıcı parıltılarıyla gözleri kamaştıran aylı gecelerde yazardım.
Çocuk sahibi olmak insanların yetişkin hayatlarına ani ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir yön ve amaç biçti: O yıl tatile ne zaman nereye gidileceğine onlar karar veriyor, harcamalardan geriye para kalacak mı, kalacaksa nereye hercanacak onlar belirliyor; günlerin, haftaların, yılların, ömrün şeklini onlar çiziyor. Çocuk sahibi olmak harita mühendisliği gibi; doğum anında teslim edilen haritaya harfiyen uymaktan başka yapacak bir şey de yok.
Sayfa 376Kitabı okudu
Bu ev sofrası kuruldu önce baba Oraya pencereden ağaca ve kuşlara "çünkü ağaç işarettir içimizin sorularına kuş işarettir doğup ruhları dev gibi sallanan çocuklara" Bu ev sofrası kuruldukça ana Orada pencereden ağaca ve kuşlara "çünkü ağaç problemdir çok karışık bundan böyle aklım kuşlarsa uçar gider uzaklara" Cahit Zarifoğlu
Sana ansızın alınyazımı ve kendimi ekliyorum Aşka hazır aşka aç ve davetli Cahit Zarifoğlu
Yedi güzel adam Biri bir gün bir dağ gördü Gereğini belledi. Ki o dağ Ağaçsız ve yalnız Gökle alıp veriyordu. Rüzgârla ürperir gibi olurdu Beygirin derisi nasıl ürperirse boydan boya Dokununca. Yılanla akreple kertenkele Tavşan keklik kurtla Onlarla Hayvanlarla kımıldanırdı Cahit Zarifoğlu
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.