Laik olan tüm imamlar hafızlar Kafirdir
İmam-ı Gazzali
"Bir kimse din ve devlet işlerinin ayrı olduğuna inanırsa, onun için çalışırsa; ve bu inanç içinde Allah için Kabe'ye gidip Hacc farizasını yerine getirirken Kabenin duvarinın dibinde ölse bile o bu inanç sebebi ile ebedi kafirdir"
(ihya-u ulumi'd-din Arapça Eseri)
Ahmet Telli
Hiçbir an'ını tanımlamaya kalkmadan
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten
Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını
Özlediğimiz birileri olmalı diyordun
Yanındayken bile özlediğimiz birileri
Öyleyse kalkıp Ati'ye gitmelisin, İstanbul'a
Belki hâlâ saklıyordur bir gülü kimbilir
Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı
Aynalara bakmaya vakit bulamadık
Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan
Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️
BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI
Her sağlıklı birey gibi engelli
Aziz Mahmut Hüdayi, hocası Üfdade'ye çiçek verirken
Hocasının: "Ya Hüdayi herkes çiçek getirirken bu boynu bükük kuru çiçek nedir böyle?"
Demesine cevap: "Hocam, papatyalar o kadar güzel Allah'ı zikrediyorlar ki asla onları koparmaya kıyamadım.
Fakat bu çiçek boynunu bükmüş ve kurumaya yüz tutmuştu, Ben de sadece onu bulabildim"
Diyerek, gözyaşları içerisinde kalması gibi idi hayat...
Her Makamda Sen
Acem âşiran makamında bir şarkı dinlerken tanıdım seni/
Rast makamında kalbine, bahara götürdün beni/
Hüseyni makam dinlerken güzelliğini düşünürüm hem seni/
Uşşak makamında söylerken bir şarkı âşik edersin kendine beni /
Sâbâ dinlerken güç alırım dünyaya karşı korurum seni/
Buselik dinlerken o şuh Mehlika Sultan götürür Kandilli'ye beni /
Nihavend makamında tutsam ellerinden
gezdirsem Boğaziçi nde seni/
Hicâz makamında her gece ama her gece ağlayıp söyletirsin seni/
KK
Gustave Moreau - Jupiter et Semele
Jupiter et Semele Fransız Sembolist Gustave Moreau (1826-1898)'nun bir eseridir. Konusunu; ölümlü kadın, tanrı Dionysus'un annesi Semele ve onun sevgilisi, tanrıların kralı Jüpiter'e ait klasik bir mitten alır. Semele, Jüpiter'in karısı tanrıça Juno tarafından Jüpiter'den kendisine tüm görkemiyle gözükmesini istemesi konusunda hain bir tavsiye alır. Jüpiter istenileni yapar, ancak bunu yaparken ilahi gök gürültüleri ve şimşekleri ile Semele'ye şiddetli bir ölüm getirir. Bu resim "ilahileşirilmiş fiziksel aşkı" ve " basitçe bir orgazmın hayal edilebilen en muhteşem dışavurumu" olan, Jüpiter tüm azametiyle gözüktüğünde Semele'yi tüketen o kuvvetli deneyimi temsil etmekte. Moreau bu resim hakkında: "İlahi akımla delip geçilen ve bu kutsamayla yenilenen ve temizlenen Semele, yıldırım çarpmasıyla ölüyor ve onunla birlikte dünyevi aşkının koruyucu ruhu, keçi toynaklı koruyucu ruh da ölüyor." Moreau bu tuvalı şöyle anlatıyor: "Büyük, havada, ne temeli ne çatısı olan, yoğun ve titrek bitkilerle kaplı yapıların arasında bu kutsal bitki örtüsü; yıldızlı göklerin koyu mavisinin ve gökyüzünün boşluklarının üzerinde göze çarpıyor, sıklıkla yardım istenen Tanrı hala üzeri örtülü ihtişamı ile görünmekte."
Tâ-Hâ Sûresi 97 meali âlisi;
(Hazreti Mûsa da) dedi ki: «Çık git. Çünkü artık sana hayatta (bulundukça mukadder olan) dokunma yok demektir. Ve muhakkak ki, senin için bir va'de mahalli de vardır ki, ondan asla ayrılmayacaksın. Ve kendisine tapınıp durduğun tanrına da bak. Biz onu elbette ki yakacağız, sonra da onu denizde parça parça edip
Sahip olmak ya da Olmak
Mala, mülke, şöhrete, insana, bilgiye "sahip olmak" demek, onları ele geçirmek, kendine mål etmek. onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelir. Ama bu maddesel sahip oluşların sonu yoktur. İnsan hiç bir za- man yeterince şeye sahip olamayacaktır. Çünkü maddesel olan, elle tutulan aldatıcı ve geçicidir. Bu nedenle
Bir adam Halid bin Velid'e;
falanca adam senin hakkında konuştu dedi.
Hz. Halid: "Kendi sayfasıdır istediği ile doldurur."
Bir adam Vehb bin Münebbih'e;
falanca adam senin hakkında konuştu dedi.