Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer günün birinde, gerçekten de bir başkasına, "her şey silindi ve artık yalnız sen varsın" diyebildiyseniz ya da bunu gerçekten hissettiyseniz, bunun yalnız ayaklarınızı yerden kesen değil aynı zamanda ne korkunç bir duygu olduğunu da bilirsiniz. İnsanın sihirli bir değneğin dokunuşuyla bir anda tümüyle unutmak için her şeyini verebileceği ama -ne tuhaf- aynı anda bu mümkün olsa bile unutmaya kıyamayacağı bir duygudur bu.. Her zaman sizin dediklerinizi yapacağını sandığınız içinizdeki benliğin birdenbire kendi başına, sizi dinlemeden, asi bir çocuk gibi çılgınca davrandığını fark etmenin çaresizliği, onunla başa çıkamadığınızı görmenin verdiği şaşkınlık ve aynı zamanda onun peşinden giderek başka hiçbir şeyde bulunmaz bir heyecan duyduğunuz o maceranın vazgeçilmez çekiciliği... Bildiğim diller var ama hiçbir dilde o an içinde bulunduğunuz duyguyu anlatabilecek sözcükler yok. Başucumda Müzik - Kürşat Başar
RÜYA KAHRIM RÜYA ZİNDAN "rüya bütün çektiğimiz rüya kahrım rüya zindan" kısmını ve müziğin melodisini seviyorum. Bazen biri geliyor, konuşmaya başlıyor diyor da diyor işte büyüyor sözleri, büyüyor ağzı
Reklam
400 syf.
2/10 puan verdi
Haruki Murakami`i ilk defa test ettim. Adını daha önce çok duymuş bununla beraber çokçada merak etmiştim. Geçen gün gitdiğim bir arkadaşımın evinde Norwegian Wood`u görünceye kadarsa merakım merak olarak kalmıştı. Bu kitabı arkadaşımdan ödünç alıncaya kadar ne diller döktüm bilseniz. :) Deydi mi? Hayır... Arkadaşım sonunda pes edip " iyi o
Norwegian Wood
Norwegian WoodHaruki Murakami · Vintage Publishing · 200310,7bin okunma
"5 Aylık gezim sonrasında Meksika hakkındaki tek nefeslik görüşüm; Her daim bir yolu kapatıp, protesto yapıyor olabilirler. Bira, müzik ve tacos onlar için vazgeçilmez üçlüdür. Bunların yanına bir de futbol eklersen onlardan mutlusu yoktur. Amerikalıları sevmez, seni gördüğünde Amerikalı mısın diye sorar, Turco lafını duyunca hemen şekil
" Müzik yapmanın insanlar üzerindeki iyileştirici gücüne defalarca şahit olmuştum, insanın elindeki aletle bir bütün haline geldiği bazı anlar vardı. O zaman tek başımıza bir varlık olmaktan çıkıyorduk. Etrafımızdaki dünyanın iyi kötü bir parçası haline geliveriyorduk. Gitarı doğal bir uzantımız gibi hissedersek eğer, gitarın yapıldığı ağacı, ağacı besleyen toprağı, toprağı var eden suyu da hissedebilirdik. Ben böyle düşünüyordum. "
Ben inanıyorum, bir zaman gelecek ki insanlar birbirlerine değerlendirici gözlerle bakacak, herkes birbirinin gözünde bir yıldız gibi parlayacak. Herkes birbirinin sesini güzel bir müzik gibi dinleyecektir. O gün gelecek.
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Klasik Batı Müziği hayranı biriyim. Başka müzik tarzı dinlemiyorum. İlk Mozart'la başladım dinlemeye, o yüzden sıkı bir Mozart hayranıyım. Zaten bulduğum zaman alacaktım bu kitabı ama kitabevine sorunca "Yok hiçbir yerde," dediler ve hayal kırıklığına uğradım. Sonra bir baktım ki D&R'da hem de Can Yayınları indiriminde :) Hemen aldım tabii. Gelelim kitaba. Kitapta klasik batı müziği bestecilerinin nasıl öldürdüğünü, nasıl boğulduğunu, aslında herkesin aktardığı bilgilerin yanlış olduğunu kanıtlamış. Tabii kimse bunların da kesinlikle doğru olduğunu söyleyemez. Sadece ipuçlarından yararlanılarak yazılmış bir kısmı. Ama öyle güzel anlatmış ki sanki bu bestecinin zamanında yaşamışsınız, onun peşinden gidip bu yaşananları takip etmişsiniz. En etkilendiğim yer Mozart'ın nasıl öldürüldüğünü okumak oldu. Tabii ki Mozart'ın nasıl ve kim tarafından öldürüldüğünü kimse bilmiyor. Sadece ipuçlarından yararlanılarak bir sonuca ulaşılmaya çalışılıyor, ve mantıkla beraber. Ben Antinio Salieri'nin öldürdüğüne inandım bugüne kadar. Ama kitap düşüncemi yerle bir etti. Diğer bestecilerin yaşadıklarını öğrenmek çok hoşuma gitti. Ayrıca kitabın kapağını çok beğendim. Renk tonu çok hoş :) Klasik batı müziğine biraz da olsa ilgi duyanlar, ya da benim gibi manyağı olanlar alıp okuyabilir :)
Mozart'ı Kim Öldürdü? Haydn'ın Kafasını Kim Kesti?
Mozart'ı Kim Öldürdü? Haydn'ın Kafasını Kim Kesti?Ernst Wilhelm Heine · Can Yayınları · 201260 okunma
Müzik olmayınca şiirinde, romanlarda anlamlarını yitirir. O yüzden her insanın bir şarkısı olmalı. Geçen zaman içinde daha çok bağlanmalı şarkısına... Zeki Müren - Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır
BİLİYOR MUSUNUZ? “1923TE TÜRKİYE’DE; Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karas...aban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
youtube.com/watch?v=awk6YGJ... YAZILMIŞ ŞİİR Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı, An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin... Toy kısrağın kıvraklığında yelesi uzun günler, Papatyanın ince kıvrımlarından yolunu bulup geçer mi geçer. Soğuk pınarların soğuk yüzlerinden, bi avuç
Reklam
Can Dündar yine üstatlığını konuşturmuş ve şöyle demiş bir makalesinde : "Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi bitirdiğim bir kurum benim için.. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni zamanda da... Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de kuruma inanmamaktan geçiyor. Evliliği toplumun
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.