/ ben sana mecburum /
kitaba adını veren bu şiiri, yanılmıyorsam şiddetli, hayli tutkusal bir aşk ilişkisinden sonra, kestane kızılı bir İstanbul sonbaharı boyunca yazmıştım: genellikle mecidiyeköy'le şişli arasındaki yolda dolaşıyor, her zaman olduğu gibi mısraları yüksek sesle kendi kendime tekrarlayarak şiiri oluşturuyordum, beğenilen bir şiir oldu. epeyce sonra hümeyra besteledi de. plağı ilk dinleyişimde sevemedim, müzik şiire denk düşmemiş gibime geldi, sonra sonra fikrim değişti ama, ısındım basbayağı. işittiğime göre yugoslavya türkleri bu şiiri merkez sayarak 'ben sana mecburum' adı altında bir de oyun, ya da seyir düzenlemişler, ('ben sana mecburum' da tv klibinde kullanıldı: ayrıca şiiri erol sayan, türk musikisi olarak besteledi, şiir, üçüncü defa kerem güney tarafından bestelendi; o ve samime sanay kasete okudular)