Dördüncü Husus: Psikanaliz, Sigmund Freud'un temel lerini attığı andan itibaren libido kavramına özel bir değer atfetmiştir. Hatta neredeyse insanın bunu, hayatında bütünüyle kendisine referans aldığı bir kural haline getirdiği düşünülmektedir. Sigmund Freud, cinsel dürtüleri baskılamanın histeriye ve nevrotik hastalıklara neden olabileceği önermesini ortaya koymuş, erkeğin iğdiş edilme korkusu (kastrasyon kompleksi) yaşadığını, kızın ise penise imrenme (penis envy) psikolojik problemi ile karşı karşıya kaldığını iddia etmiştir. Aynı şekilde Sigmund Freud, erkek çocuğun annesine âşık olup babasından nefret ettiğini, kız çocuğun ise babasına âşık olup annesinden nefret ettiğini iddia etmiş ve bu son önerme için sıkı bir formülasyon halinde Oedipus kompleksini ortaya koymuştur. Öyle ki buna göre çocuğun bilinçaltı arzusu, annesine tecavüz etmek ve babasını öldürme isteği ile şekillenmektedir. O, böyle düşünse de Allah'a ortak koşmaktan sonra mahrem olanlarla zina etmek ve kan bağı olanları öldürmekten daha büyük bir suç yoktur.
İnsanın, psikanalizin bu önermelerinin gereğini hayatında uyguladığı zaman iffetini ve onurunu ayaklar altına alacak, akrabalık bağını kopartacak ve hatta insanlıktan çıkıp en düşük hayvanlık seviyesine inecek kadar aşırılık ve sapkınlık içine düşeceği aşikârdır.
Sayfa 410Kitabı okudu
Freud'un üçlemesinde son bileşen (Süper-ego) toplumun ahlaki emirlerinin içselleştirilmesinden, Oedipus Kompleksi'nin çözümlenmesi sırasında ebeveyn diktatörlüğü ile özdeşleşerek gelişir.
Sayfa 30Kitabı okudu
/…sonuç, din ahlak, toplum ve sanatın kökenlerinin Oidipus kompleksinde buluştuğu ve bu durumun, psikanalizin, bu kompleksin şu ana kadar bilebildiğimiz kadarıyla tüm nevrozların çekirdeğini oluşturduğu…
Sayfa 168
