"Sana asla olabildiğince çok kitap okumanı önermiyorum. Ancak hatırlamalısın ki bazı kitaplar tadına bakmak, bazıları önce ağızda iyice çiğnemek ve bazıları da bütün halde yutmak içindir.
ah zarifoğlu, ah zarifoğlu!
en sevdiğim şairin bu kitabını edinir edinmez heyecan ile açtım sayfaları. bir çırpıda yalayıp yutmak istedim ne kadar kelime var ise. -eh ama yapamadım nihayet.-
çünkü sevgili dostlarım, kitapta hemen hemen her cümle üzerinde düşünüyor insan. öyle ağır, öyle düşündürücü sözler var ki! sadece kendi yaşadığı zamanı değil, resmen günümüzü de görmüş de yazmış zarifoğlu.
kitapta genel olarak doğaya ve eskiye kaçışın havası esiyor. ki bence haklı olarak. zarifoğlu’nun da dediği gibi beton kaykılı bu dünyada elbet yaşanmıyor.
onun dışında belirttiğim gibi kitap yaşam üzerine çok düşündürücü. kendisine ait anıları derlemiş bu eserinde. okurken bir çok kez kitabı elimden bırakıp düşünmek, bir cümleyi defalarca okumak, bir çok satırın altını çizmek zorunda hissettim kendimi. bazen kelimeleri çokça da zorluyor zihni. şimdi dönüp sayfalara bakınca, bir çok da not aldığımı fark ediyorum kitap üzerinde.
“şâir, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka plandaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.”
satırlarında Yaradan’ın varlığını iliklerine kadar hissediyor insan. zarifoğlu resmen özüne dönmesi için kalemiyle zorluyor insanı.
“bir kalbiniz var,” diyor, “onu tanıyınız.”
Yorgunsun. Uyudukça daha yorgun, uyudukça uykuya daha açsın. Solgun zamanların en soğuk, en sert yastığına başını yaslayıp günlerce öylece kalmak istiyorsun. Kimse sessizliğine dokunmadan, kimse seni aramadan öylece uyumak istiyorsun... Yatıştırmak istiyorsun paramparça düşlerini. Çözmek istiyorsun insandan daha çok can yakan hayatın ellerini.
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan
_Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri
_Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız
_Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran
_Yılan
Açlık
Kapak resminin anlamı çok derin ilk olarak onu soylemek isterim. Açlıktan, kıtlıktan, çaresizlikten bitap düşmüş bir elin umudu o küçük kalem.
.
Yazar olmak için çabalayan baş karakterimizin, tek umudu yazdıklarından kazanç sağlamak. Bir yerde yazarın kendi yaşamından parçalar aslında.Vakti zamanında kendinin de yazar olmak için çabaladığı