Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Merhabalar
Bugün sizlere #bunukonuşmuyorduk eseriyle geldim. Kitap bölümler halinde ilerliyor, bölüm başı konu ile ilgili ayetler bizleri karşılıyor.
Ailesini ardında bırakıp çalıştığı şirkette görevlenedirme ile Uzak doğuya giden bir adamın iki haftalığına geldiği memleketinde beyin damarlarının patlaması sonucu yaşama veda etmesini okuyoruz.
Her sene birkaç hafta gelip oğluna babalık yap(mayan), eşine koca ol(mayan), bir kuruş para yollamayan, egoist, düzenbaz, sadakatsiz... Daha pek çok özelliği bünyesinde barındıran bu adamın ölümü ile evine başsağlığına gelenler arasında insan suretinde iki melek de adamın ardından anlatılanları kayıt altına alır.
Neler neler anlatılır, eski defterler açılır, karısı dünya tatlısı, insan iyisi, hayırlı kul bu gerçekler karşısında tavrı ne olacak?
Satırları okumak bana bu dünyanın ne kadar geçici olduğunu, diğer tarafa yapıp ettiklerimizi götüreceğimizi bir kez daha hatırlattı.
Yazarın kalemi oldukça sade ve anlaşılır, tavsiye ederim güzel bir okuma deneyimi sundu
~
@bgmfirat
@perseusyayinevi
@aylinin_kitaplari
~
Siz dostluk nedir bilir misiniz? Dostluk güvendir yoldaşlıktır vefadır anlayıştır hoşgörüdür sevgidir dert ortaklığıdır sadakattir.
~
Hiçbir zaman sevilmeyeceğimize inansaydık sevemezdik. Öteki yaşamı gerçek aleme inanmasaydık bu hayatın anlamını çözemezdik. Her sistemin bir kurucusu vardır her sistemin bir kodlaması düzenlenişi belirlenen aşamaları gelişimi vardır.
~
Zorunluluk diye bir şey yoktur. Sorumluluk vardır sadece o gerçektir.
Uzun zaman önce bir cümle okumuştum Sartre'den. O zamanlar nedir, neyin nesidir anlamamıştım. Ama şimdi çok net bildim. Amentü şiirinde de böyle başlıyor İsmet Özel sonunda da biliyor... Ne demiş Sartre "Kediye kedi diyelim; sözcükler hastaysa onları iyileştirelim." Sözcüğün hastalığı olur mu? Piç kitabını okuyunca hasta bir
"Yazmak... dil aracılığıyla, dil içinde, mutlak ortamla, nesnenin yeniden imge olduğu, imgenin bir vasfı kast etmekten vasıfsız olan şeyi kastmeye dönüştüğü ve yokluk üzerine çizilmiş form iken, bu yokluğun belirli bir formu olmayan varlığına, artık dünya kalmadığı zaman, henüz dünya yokken var olan şey üstünde donuk ve boş açıklığa dönüştüğü
En Uzak Sahil
Herkese Merhaba <3
Bugün Yerdeniz’in üçüncü kitabı olan “En Uzak Sahil” ile geldim <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Diğer kitaplardan tanıdığımız baş karakterimiz Ged (Çevik Atmaca) artık belli bir yaşa ve tecrübeye erişmiş, Roke büyücülük okuluna başbüyücü olmuştur.
Hikayemiz Enland kralının oğlu Arren’in Roke’un başbüyücüsü Ged’e getirdiği bir haberle başlar.
Bu haber yaşadığı diyardaki büyücülerin yeteneklerini kaybettikleri, tılsımlarının artık hiçbir işe yaramamasıyla ilgilidir.
Başbüyücü Ged tüm Yerdeniz’de yayılan büyücülük yeteneklerinin zayıflaması haberlerini araştırıp buna sebep olanı bulmak için bir yolculuğa çıkar ve Enland Prensi Arren’de bu yolculukta ona eşlik eder.
Bu kitaba ölüm temalı olmasından mıdır nedir bilmem pek ısınamadım. İlk iki kitap gibi akıp gitmedi okurken çok zorlandım. İçim sıkıldı.
Spoi!!!
Ursula sanırım bu kitabı serinin son kitabı olarak düşünmüş hatta kitabın sonunda Ged; Yerdeniz’i kurtarmak için tüm büyücülük güçlerini feda ediyor ve ustası sessiz Ogion gibi Gont’da inziva hayatına çekilip dağ tepe geziyor. Sonradan devam ettirme kararı almış demekki!
“En Uzak Sahil ağır bir konuya sahip olduğu için içimi sıkmış olsada genel olarak güzel ilerliyor Yerdeniz <3 Okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
71 syf.
9/10 puan verdi
Okuma Üzerine (Sur la lecture)
Bu eserde, Proust’un çocukluğundaki okuma serüvenini, okumalarını gerçekleştirdiği ortamları ve okumaları üzerine uzun uzadıya yapılan betimlemelerine tanıklık edeceksiniz. Oldukça yoğun bir anlatıma sahip olan yazarımızın anlattıklarını anlamak için tekrar tekrar okumanız lazım gelebilir.Yazar, okuma üzerine merak edilen soruları cevaplarını da içinde taşıyacak biçimde okuyucusuyla buluşturuyor. Yazar eserinde, Okumak nedir? Bir kitap bizi nasıl ve ne şekilde etkiler? En çok kim okur? Okumaya en çok kim ihtiyaç duyar? Yazar kime denir? Eski kitapları değerli kılan şey nedir? Nasıl okumalıyız? Sorularına cevap bulmaya çalışmıştır.
***
Proust, bireyler arasındaki yapmacık dostluk ilişkisinin bir kitapla çıkarsız bir ahbaplığa dönüştüğünü söyler. Kitaplarda sahte sevimlilik yoktur. Geceyi bu dostlarla geçiriyorsak, bu, gerçekten istediğimiz içindir. Kitapları üzülerek terk ettiğimizde bile onların hakkımızda kötü düşüncelere sahip olmadığını bilir ve rahatlarız. Okumanın bütün dostluk endişelerimizi dindirdiğini ifade eder ve sadece okuma ve bilme yoluyla zihnin “ en görgülü hali”ne kavuşacağını vurgular.
***
Marcel Proust, bu eseriyle okuma üzerine okurlarına farklı bakış açıları sunmuş, özgün bir dille keyfine doyulmaz bir eser meydana getirmiştir .Bu kitabı okurken kendinizden biraz uzaklaşacak, güzel bir seyahate çıkacaksınız. Okumayı mesele edinen bibliyofillerin dikkatinden kaçmaması gereken bir eser. Keyifli okumalar!
En sevdiğim mitolojik öğelerden birisidir ejderyan. İyi ya da kötü olsun okumaktan keyif alıyorum ejderyani. Bu kitap bir #netflix filmi ya da dizisi tam olarak bilmiyorum birkaç sahne gördüm sadece. Bana göre okumak daha iyi hem de güzel çevrilmiş, editlenmiş. Eh hayal gücüm efektlerden daha gerçekçi
Elodie kitligin pençesinde olan Inophe diyarında büyümüştü ve tek arzusu halkının bir kışı daha sağ salim atlatabilmesini sağlamaktı. Bu yüzden Aurea Krallığı’nın nişan teklifini kaçırmadı. Uzun bir süre mektuplasmadan sonra düğün için Aurea Krallığı’na gittiler. Ve o andan itibaren gözlerinin önündeki gariplikleri fark etmediler.
Bu krallığın büyük bir sırrı vardi: krallığın verimli topraklara sahip olmasının bir bedeli vardi. Ve bu bedel kraliyet kanı taşıyan prenseslerden geçiyordu. Bir kuzu gibi kesileceği güne kadar semirildi sonra koyun olarak kurban edildi ejderhaya. Ve o zaman Elodie'nin at gozlukleri düştü, pekcok kişi tarafından kandırılan ve evlenip düğün gecesinde ejderhaya atılan tek prenses olmadığını öğrendi.
Şimdi ya hayatta kalacak bunların bedelini ödetecekti ya da ejderhanın hasattan düşen payı olarak midesine inecekti.
Başta bu kıza uyuz oldum. Sürekli halkım sürekli Henry. Gördün mü henroyu tamam hayatta kalma savaşı güzelde kızda bı AP.tllk var net. Sonra jeton basıyor da akillaniyor. Tek kitap yani öyle güzel bitti de ben damsel nedir hâlâ onu çözemedim. Bu arada beğendim hikayeyi okunur yani dehşetle
