"Hazreti Adem'den beri bugüne kadar para ile satın alınan esirlerin sultan olduğu hiçbir yerde görülmemiştir. Türkler müstesnâ."
~MÜBAREKŞAH~
●
Memlük ve Eyyübi tarihçisi denilince aklıma direk Ramazan Şeşen gelir. Sade dili ve değerli bilgileriyle vazgeçilmez bir yazar benim gözümde Ramazan Şeşen.
Memlük Tarihini okumak
"İnsanların kendi milletini veya kendi inancını diğerlerinden daha üstün görmesi, ne korkunç olaylara, ne büyük acılara neden oluyordu bu dünyada!"
Açıkçası
Zülfü Livaneli ‘nin ilk defa bir kitabını okuyorum. Bazılarınız ” ne! İlk defa mı! ” diyeceğinizden eminim. Romanlarını okumadığım, kendisinin konferanslarını, köşe yazılarını okumadığım
(...) bence kitap demek bir defa okumak için yazılan şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi? Bir musiki parçası gibi... Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı-Robert M. Pirsig
Bir insanı akıl hastanesine düşürecek kadar zorlu bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Peki bir insan sadece deli olduğu için mi akıl hastanesine kapatılır? Ya da “deli” diye kime diyoruz? Antik Yunan’dan bu yana insanı pençesine alan bir yanılsamadan kurtulmaya çalışmanın öyküsünü göreceğiz bu
‘’sizin için geldim, sayfalarımı çevirin.’’ Diyordu yazar İtalyan yayıncıya yazdığı mektubunda. Sayfalarını çevirdiğim her vakit yoldaşım olan ve varlığını hala benliğimde sürdürmeye devam eden şu kitabın incelemesine evrenselliğine değinerek başlamak istiyorum. ‘’ tüm halklar tarafından okunur mu bilmiyorum, ama ben hepsi için yazdım,’’ diye de
Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir arasındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkânı kalır mı?
yalan söylemekle yazmak ve dinlemekle okumak arasında hiç fark yoktur. Biri yalan söylerse ona kızıyorlar, dinlemiyorlar da, yazarsa okuyorlar ve kızmıyorlar. Romancılar, müsavi yalancılar... Romanın yalan olduğunu ispat etmek ister mi? Demek, yazarlar, yalancıdırlar. Okuyanlar nedirler? İnsan yalanı bilmeyerek okur; ama, yalan olduğunu bildikten sonra gene okumak ister mi? Biz niçin Avrupa'nın iyiliklerini alamıyoruz da, hep böyle sakat yerlerini, edebiyattır, sanattır diye taklide uğraşıyoruz?
Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir arasındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkânı kalır mı
Şinasi Bey' e göre, yalan söylemekle yazmak ve dinlemekle okumak arasında hiç fark yoktur. Biri yalan söylerse ona kızıyorlar, dinlemiyorlar da yazarsa okuyorlar ve kızmıyorlar. Romancılar, müsavi yalancılar ... Romanın yalan olduğunu ispat etmek ister mi? Demek, yazarlar yalancıdırlar. Okuyanlar nedirler? İnsan yalanı bilmeyerek okur, ama, yalan olduğunu bildikten sonra gene okumak ister mi? Biz niçin Avrupa'nın iyiliklerini alamıyoruz da, hep böyle sakat yerlerini, edebiyat tır, sanattır diye taklide uğraşıyoruz? Avrupa' da da ağır başlı, kendini bilir takımı roman okumazlar.