+ hepimiz bir gün öleceğiz. ne fark eder ki? neden yaşam için mücadele edelim? nasıl olsa bir şekilde sonlanacağını biliyoruz.
– hayır! hayat çok değerlidir çünkü öleceğimizin farkındayız! sen ölümden korkmuyorsun. sen yaşamaktan korkuyorsun! sonsuza kadar yaşamak istediğini söylüyorsun, sonra da her şey önemsiz diyorsun.sahip olduğun yegâne hayatı yaşamaktan korkuyorsun!
✔️Yerdeniz Öyküleri
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!!!
BAĞIMSIZLIK ve KURTULUŞ!!!
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!!!
Mustafa Kemal Atatürk'ü diğer Paşalardan ayıran en büyük özelliği nedir diye sorsalar, net olarak vereceğim cevap AKIL olurdu.
“Benim kanaatim oydu ki ve daima o oldu ki, insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak vasfını ve gücünü kendilerinde görmelidirler. Bu
" Bu gün yolda olduğun sürece önemli olan şeylerin hepsi bu."
"Yarın önemli değil çünkü senin kontrolün dışında. Dün önemli değil çünkü çok geç. Tüm önemli olan şu an, şu an yolda olmanız." 
Nouman Ali Khan
Sen özün ol, deyişme. Burax seni olduğun kimi seve bilen insan olsun yanında. O insan ki, seninle bir yerde olmaqdan hansısa menfeet güdmeyen. Qüsurlarını görse bele seni sevdiyi üçün onları görmezden gelmeyi bacaran. Sözleri her şeyden daha çox önemseyen. Qelbini yormayan. Her davranışına döze bilen. İmtina etmeyen. Tek bir sehvinle seni buraxıb getmekdense, yanında olub hemin sehvi seninle birlikde anlayan ve her şeyi düzeltmeye çalışan. Seni paramparça eden yox, seninle bütünlenen. Sen deyişme. Daim özün ol. Ve inan ki, heyat seni bir gün doğru zamanda doğru insanla ele gözel qarşılaşdıracaq ki, o senin en gözel tesadüfün olacaq...
Her satırı, her gün hafızalara canlı kalmalı !
“Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u-zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!
☆☆☆ 
Mustafa Kemal Atatürk ☆☆☆
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Bir gün bir gemi kazası sonucu hiç ayak basılmamış ıssız bir adaya düşüyoruz..
Ama ada çok güzel, resmen cennet gibi..
İçerilerde koyu yeşil harikulade ormanlar, ırmaklar, şelaleler,
aklına gelebilecek her türlü tropikal meyveler, her güzellik, her şey var...
Orada çok acı yada tatlı anılarımız oluyor..
İlk zamanlar yakınlarımızdan şehirlerden
Güzel kızım;
Gözlerini açtığın her sabah, ister yağmurlu, ister güneşli, ister fırtınalı olsun, o günün sana verilmiş en güzel gün olduğunu düşünerek güne başla
Daima oku.. Kendini karanlıkta bırakma.. Tek rakibin bir gün önceki kendin olsun.
Sev, sevil..
Kalbin ölçüsü yoktur, mantığın vardır. Ve kalp mantığın hep önüne geçer. Ayrılıklar, kırgınlıklar, üzüntüler de hayatın içinde olan şeyler. Bunları yaşamaktan korkup sevilmekten geri kalma.
Hayatın seni daha güçlü yapması için tecrübeler hepsi de.. Ama seni kırıp üzmekten çekinmeyen insanları hayatından çıkarmayı da bil.. 1 kişi bile olsa yanında daima senin iyiliğini düşünen kaliteli bir arkadaşın olsun.
Az insan çok huzur..
Gülümsemek en güzel sadakadır. Gülümse.. Işığınla insanları da aydınlat..
Bir evcil hayvanın olsun. En mutsuz anında bile bir hareketiyle seni mutlu edebilen, Seni gerçekten Sen olduğun için seven, küsmeyen, arkandan konuşmayan tatlı mı tatlı bir arkadaş :)
Evinde bir de kütüphanen olmalı.. Kitapların da en iyi dost olduğunu unutma..
Ve duygularını yazdığın bir anı defterin.. Kendini en dipte sandığın zamanları ileride tebessümle okuyup, hayatın sana neler kattığını anlayacaksın..
Sana verilen bedene iyi bak. Spor yap. Hiç olmadı sabahları kuş sesleri eşliğinde yarım saatlik bir yürüyüş..
Müzik dinle, dans et, şarkı söyle, gez, eğlen, hayatın tadını çıkar....
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur
Mustafa Kemal Atatürk
kadın olmak ;
Her gün bir zihni fethedip varlığını olduğun gibi kabul ettirmekle geçen gündelik ama sonsuza kadar süren bir ihtilal. her gün yeniden başlayan hiç bitmeyen bir direniş . Insan yerine konulmasını savaşı.. kendi kadınlığından bihaber dekolte vitrini gibi gezinen birçokluların arasında engellere rağmen ilerlemeye çalışan bir yoldu kadınlık. Her şeye rağmen kadın kalabilmek ise en büyük zaferdi. Çünkü dünyanın en çok kadınlara ihtiyacı varken üç beş abazanın aç bırakılmış cinselliklerine mazaret arıyor diye, objeleştirilen kadının tüm varlığı hayattan çekip saklanması hayatta ihanet değil miydi? Kadının görev almadığı bir toplum köleliğe hizmet eder.
Gör Beni 🕯