SADECE OKUYUN
Bugün sizlere gerçek bir hikaye daha anlatacağım. Ama bu hikayenin sonunda bütün erkekleri aynı kefeye koymanızı istemiyorum. Çoğunluğu kötü olsa da yüzde %30 iyi adamlardır. Her neyse anlatacağım hikaye sadece kadınları değil aynı zamanda erkekleri de ilgilendiriyor. Bundan 3 hafta önce ıstangram kutuma şöyle bir mesaj düşmüştü. Mesajda "
Okuma Etkinliği (Haldun Taner kitapları)
Haldun Taner
Haldun Taner
kitaplarını okumaya ne dersiniz :) Kendisiyle
Ferhan Şensoy
Ferhan Şensoy
sayesinde
Haldun Taner Kabare
Haldun Taner Kabare
kitabıyla tanıştım, tanıştığıma o kadar memnun oldum ki aranızda tanışmayan varsa, tanışanlar özlediyse diye böyle bir etkinlik yapmaya karar verdim. Bir de
Geoffrey Lewis
Geoffrey Lewis
'in
Haldun Taner
Haldun Taner
için övgüleri de bu etkinlik için bir sebep oldu. Kitaplar tabii ki yine
Tayfur Evsen
Tayfur Evsen
Reklam
ilk köşe yazım
Son zamanlarda cahil cesaretine katlanamaz oldum. Bunun sebeplerinden birini şöyle açıklayabilirim; bu sitede müthiş bir sahte alıntı yığını oluşmuş durumda. Şikayet ediyorum, kontrol edilmiyor -bunu anlayabilirim, şikayetleri inceleyen kişinin o alıntıyı kontrol etmesi mümkün olmayabilir- ancak asıl sinirime giden şey, paylaştığı şeyin yanlış
⊱⋅ ─────────────────── ⋅⊰ Şimdi bi yerden geçerken seni görme ihtimalim olsa. Kafamı tam çevirdiğin an gülüşüne denk gelsem. Elim ayağım tutulsa,içim buz gibi olurdu. Eminim, adımlarımı ileri attığımda, geriye doğru saydığımı farketsem, ama yine de bir kez görsem. Kıpırdamasam yerimden belki kafanı çevirsin umuduyla, biliyorum. Ne yazık ki biliyorum,seni birine baktığın zaman diğer yönleri göremezsin. Ben yanmayı seninle öğrendim, yüreğini ilk ellerime koyduğumda, mecazi  olarak değil. Harbiden yandım. Islanmayı da seninle öğrendim, ilk ağladığında,benim içime bir okyanus dolmuştu, gülmeyi de seninle başarmışım, tabii senden önce de güldüm, ama seninle bir başka güldüm, içten güldüm, içimden güldüm, içinden güldüm sonra hepsi için ayrı ayrı öldüm. Ama yürüyorum. Sen benim en yağmurlu günlerimde yanıma aldığım şemsiyemdin, ama sana ne zaman ihtiyacım olsa, açılmadın. Açılsan da ters döndün. Ben yine ıslandım. Ben yine hasta oldum. Ben yine kendime baktım, oysa ki isterdim ki bir gün de olsa beni sar. Beni bir kere birilerine anlattın mı? olan/olmayan birilerine. Ben anlattım. Ben seni çok anlattım. Insanlara, yıldızlara, çiçeklere, şarkılara, kitaplara, karşımda duran boş bir bira şişesine. Dolmayı bekleyen bir rakı bardağına anlattım. Balkonda boş duran üstüne toz gelmiş, yaralı bir kağıt parçasına da anlattım. Onu oradan da almadım. Öbür gün de onu orada bulamadım. Ben seni de hiç bulamadım.. ⊱⋅ ─────────────────── ⋅⊰
İyi ki doğdun Aytmatov
Bugün 12 Aralık. Büyük Usta Cengiz Aytmatov'un doğum günü. Ben bu vesileyle Aytmatov'un vefatı üzerine kaleme aldığım yazımı 1000 Kitap okuyucularıyla tekrar paylaşmak istiyorum. Herkese iyi okumalar... AYTMATOV'A VEDA "Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!" Aytmatov'un ölümü üzerine hissettiklerimi anlatmak çok güç.
Biraz Uzun Ama Enterasan Tuhaflıkta Bir Olay
Tarihin En Gizemli Olaylarından: Aniden Alev Alıp Küle Dönen Mary Reeser’ın Korkunç Ölümü Mary Reeser, 67 yaşında her zaman oturduğu sandalyesinde son kez uykuya daldı. Sabah uyandığında ise yaşlı kadından geriye kalan tek şey yanmış et kokusu, küller ve zarar görmemiş bir bacak oldu. Bütün ev yansa Mary'nin vücudu o hale gelemezdi ancak
Reklam
503 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.