Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
3 günlük yas Ne zamandır zihnimi kemiren bir öfkem vardı zalimlere dair fakat elimden birşey gelmez gittikçe kendi varlığımızı ayaklar altına aldığınızı görmek son derece utanç verici o yüzden bardağı taşıran bu vahim olay karşısında 3 gün siteye girmeyip kendimce bu ülkenin bir yurttaşı olarak tepkimi ortaya koymayı düşünüyorum sakın ola bu davranışını sağa /sola çekmezseniz sevinirim Asker,polis yurttaş,vatandaş,halk millet ve ümmet her kim olursa olsun ölen İnsandı ve İnsanlıktır..
533 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı genel olarak beğendim. Aşk kitaplarının kraliçesi bu defa polisiye bir roman da denemek istemiş kendini sanırım. Bazı kısımlar da başarılı da olmuştu. Ama polisiye yazayım derken kimi yerde aşkı hissettiremedi. Replik kraliçesi olmasına rağmen kitapta olağanüstü replikler yoktu. Kitap iddialı bir şekilde başladı ama aynı iddia kitap boyu devam etmedi. Kaybolan/ölen eş vakası hakimdi ama ben kitabı okurken katılın kim olduğunu hemen düşündüm ve haklı da çıktım. Çok fazla kolay biriydi. Yeni erkek karakterimizi övmek için diğeri fazlaca aşağılanmıştı. Bu da bir kaç sahnede gereksizdi. Çok aşırı bir macera veya aşk yoktu. Sıradan bir yazara göre iyi kraliçemize göre kötü bir kitaptı. Puanın birini de ölümsüz tasvir ve repliklerini okuyamadığımız için kırıyorum.
Koru Beni
Koru BeniJudith McNaught · Epsilon Yayınları · 2014240 okunma
Reklam
Dünya telaşına karışma vakti. Kravatları sıkmak gerek. Bu modern zaman köleliği. Bir bilsen ne kadar yorgun düşüyorum. İnsan karnını doyurmaktan geçiyor, bir hırs deryası. Şairin dediği ''kurtlar sofrası''. Kim daha çok nasıl kazanırım derdinde, karınlar şiş,akıllar nefsin kölesi. İnsanların tek derdi milyonlarca evin olduğu bu dünyada ''bir evim olur mu acaba''. Tek zeka örneğinin daha çok kazanan olduğu bir nesil. Öyle bir zaman ki zincirler ahir zamandan kopuyor sanki kıyamete. Müslüman dünyası kanıyor sessiz çığlıklarla. Gözler kör, diller lal olmuş bu vahşeti figana.. Hepimiz elimden gelse diyoruz. Diyoruz ya elimizden gelsin diye ne yapıyoruz, orası muamma. Bir çocuğun şekeri toprağa düştü diye ağlaması gerekirken,ölen anne babasına, minicik vücudundan kopan koluna veya bacağına ağlıyor. Bir anne çocuğunu sokakta oyuna daldı diye merak etmesi gerekirken, kurşunlar yavrumu da vurur mu ki diye düşünüyor. Bir baba ki çouğunun ölüsünü kucağına almak zorunda kalıyor. Ne fragman, ne senaryo; Hepsi acı gerçek. İnsanın en çirkin yüzü, müslümanlığın hazin sesi. Kalemin bile yazmıyor bunları. Aklın nasıl alsın ki? Kusursuz olan İslam, günümüz Müslümanları gaflette.
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Masalların sonunda ölen kötü devler, cadılar,cinler ve melekler için hanginiz üzüldü? Onların da canı yok mu? Hiç düşündünüz mü neden kötüler diye? Onlar, sadece ve sadece, mecbur oldukları için, mecbur bırakıldıkları için kötüler aslında... Masallarda hala birileri ölüyor ama hep kötüler ölüyor. İyiler sadece masallarda yaşıyor.Kim iyi? Kim kötü ? Elimi tut? Düşüyorum!...
Sayfa 106Kitabı okudu
Köylüler, İşçiler ve İmalatçılar ... Snelman, bütün köylülerin, işçilerin, imalatçıların ve bütün halk kesimlerinin her yönden aydınlanmasını, öğrenim ve eğitimini hayatının en önemli görevi saymış; bir zamanlar Pierre d’Amiyen’ in Haçlı Seferleri’ni kışkırttığı gibi, o da Finlandiya’da eğitim seferberliğinin öncüsü olmuştur. Snelman
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.