Müslüm...
Hakan Günday...
Aynı cümlenin öznesi olabilirlermiş...
Müslüm’ün senaryosu Hakan Günday’ın kaleminden çıkmış.
Doğru seçim mi?
Kesinlikle evet çünkü Müslüm’ün hayatı yeraltı edebiyatını aratmayacak kadar karanlık, ürkütücü ve yaralayıcı...
Arabesk neden var anladım...
Arabesk müzik değil aslında, arabesk yaşanan acı...
Bir
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
“A”
Animal [Hayvan]
Bir hayvanda beni etkileyen şey nedir? Beni etkileyen şey, evvela her hayvanın bir dünyaya sahip olması, bu çok merak uyandırıcı, çünkü öyle çok insan var ki, bir dünyası bile yok; bir dünyası olmayan bir sürü insan. Bunlar herkesin hayatını yaşar, yani herhangi birinin ve herhangi bir şeyin. Oysa hayvanlar, onların
1900'lü yılların başları. Andreas Egger'in zorlu yaşamı evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelmesi ile başlar. Küçük yaşta annesini kaybetmesi bundan sonraki hayatının daha da zor olacağının habercisi gibidir adeta. Bir çiftlikte zorba bir çiftçinin elinde çalışarak ve eziyet çekerek geçer çocukluğu. Öyle ki yaşadığı bir olay bacaklarından