240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sis: Varoluşsal Bulantının Sisli Perdesi
Bugün sizlere Miguel de Unamuno'nun "Sis" adlı romanından bahsedeceğim. Romanı bitirdikten sonra aklınızda kalan tek şey "Sis" gibi olacak, eminim. Romanımız, Augusto Pérez adında bir adamın kafasının içinde dönen fırtınaları konu alıyor. Adamımız, Bilbao'da yaşayan, sıradan bir hayat süren bir profesör. Fakat bu
Sis
SisMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20234,908 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Umarım ki uykudan uyanmadan önce uykudan uyanırız. Çünkü yarın için geç, bugün için erken olabilir.” “Zaten bir karar verici var. Sana bana kalmamış günahı sevabı tayin etmek! Vardığın secdeden, ettiğin duadan utan! Bir gün gideceğiz bölük bölük! Sen ben değilsin Allah’tan büyük!” “Üzerine düşen yağmur olmak isterdim, bastığın toprak, baktığın gökyüzü olmak isterdim. Sevdiğin ne varsa o olmak isterdim. Gittiğin yol, tuttuğun kalem, yazdığın şiir, mırıldandığın şarkı, uyandığın sabah… Çiçek ekmek isterdim dokunduğun her yere.” …Ben sensiz ziyan olurum. Hiçbir anlamım kalmaz, sensiz aldığım her nefeste nefessiz kalırım. Sensiz uyandığım her günü ziyan olmuş sayarım. Gözlerine bakmadığım her saniyeyi duasız ömre sayarım. Bilmiyorum biliyor musun? Sen benim cennete giden yolumsun. …ölümden korkmayın çünkü ölüm korkusu iman eksikliğindendir. Kul, Rabbine kavuşacağı için korkar mı?
Züleyha'yı Sevmek
Züleyha'yı SevmekKöksal Yazıcı · İkinci Adam Yayınları · 20241 okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Epikuros, "Ölümden korkmayın, o geldiğinde siz burada olmayacaksınız" der. Ama ya yaşlılık, o geldiğinde biz hâlâ burada olacağız. Yaşlılık ve ölüm üzerine kısa yazılardan oluşan harika bir eser. Fournier mizahi diliyle yine hayatın en önemli konularından birine değinerek hem kendisiyle alay ediyor, hem yaşlılıkla hem de ölümle. "İnsan yaşlandığının ne zaman farkına varır" kalıplı cümleleriyle efsane tespitler yapmış. Gözlerin, kulakların etkilenmesinden, zihnin bulanmasından, dizlerin tutulmasından tutun çeşitli fizyolojik ve biyolojik değişimler ile anlatıyor bu süreci. Ve hep kendimden örnekler vererek yapıyor bunu. Kendini zaman zaman antika bir eşyaya zaman zaman eski model otomobiline benzetiyor. Doktorlar ile arasında diyaloglara, yaşlanan kişilere tavsiyelere yer veriyor. Sayfalar her zamanki gibi kısa olduğu için hızlıca akıp gidiyor. Bir yandan hüzünlü bir tarafı olan yaşlılığın diğer yandan ölüme yaklaşmış olmanın verdiği korku da eşlik ediyor. Etrafımızdaki insanların bir bir eksilmesi, kendi bedenimizde hissedeceğimiz değişimler, duyusal ve fiziksel etkilenimler bizi daha da bunalımlı hale getirebilir. Ama bunu bile mizahi dile dönebilecek ender kişilerden biri sanırım Fournier. "Arkanızda güzel bir anı bırakmak istiyorsanız iyice moruklamadan ölmeye özen gösterin." Yaptığı en iyi tavsiyelerden biri de belki bu cümle ama insan yine de yaşamak sonuna kadar gitmek ister. Yaşlılığı dahi göze alacak kadar güzeldir hayat. Önemli olan bu hayatı dolu dolu yaşayıp tüm zevkleri tadabilmekte.
Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler
Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı ÖğütlerJean-Louis Fournier · Yapı Kredi · 20121,119 okunma
768 syf.
·
Puan vermedi
Ölüm Korkusu
Jaques Charon ölümle ilgili üç tür ölüm korkusu olduğunu belirtir :(1)ölümden sonra meydana gelen şeyler,(2) ölmek olayı,(3)olmanın sonra ermesi. Ölmek olayı ve olmanın sona ermesi aşamasında asıl korku merkezinin üçüncü aşama yani yok olma, sona erme olduğunu vurgular. Xenon,’un ölüme bakışı ise buna yanıt niteliği taşıyor. “Ölümden korkmuyorum, ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum.” Bu da ölümden değil,yok olmaktan korktuğumuzu destekliyor. Yok olma korkusunun temeli de Charon’un birinci aşamada belirttiği ölümden sonra meydana gelen şeyler hakkında kesin bir fikrimizin olmamasından kaynaklanıyor. Natalie Babbit: “ Ölümden korkmayın, yaşanmamış bir hayattan korkun. Sonsuza dek yaşamak zorunda değilsiniz, sadece yaşamak zorundasınız.” der. Natalie Babbit’in görüşü akla Yaşamaya Dair şiirini getiriyor : “Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, Yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, Yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin, Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, Yaşamak yani ağır bastığından.
Varoluşçu Psikoterapi
Varoluşçu PsikoterapiIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 1999871 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Dorian Gray'in Portresi
"Ölümden korkum yok benim. Beni dehşete düşüren ölümün kendisidir." Kitaptan sevdiğim bir alıntı ile başlamak istedim *** Kitaba çok severek başlamıştım ama okurken nedensiz bir şekilde çok sıkıldım :( *** Ama sonu öyle bir sondu ki tokat atıp kendime getirdi resmen *** Dünya klasiklerinden, roman türünde olan bir eserin konusu bir ressamın, güzelliği karşısında büyülendiği genç Dorian Gray'in Portresini yapmasıyla başlar. *** Dorian öyle yakışıklı öyle güzellikte bir gençtir li herkesi etkisinde bırakır. Lakin bir gün bu güzelliğin yitip gideceği, yüzünün buruşağı saçlarına aklar düşeceği, düşüncesi onu dehşete düşürür ve kendi bedeni yerine bu portrenin eskimesini, yaşlanmasını ister... *** (Daha fazla anlatmak istemiyorum bundan sonrası spoiler gibi olur sanki :( bu kitabı okuyun, okutun sıkılırsanız zorlayın inanın buna değecek.. ) ** Ve olaylar bu evrede gelişim göstermeye başlar Dorian içinde güzelliği kadar da kibir de taşıyan bir genç ancak bu güzellik ve kibir onu nelere dönüştürecek ve başına neler gelmesine sebep olcak... Peki siz de hiç yaşlanmamayı diler miydiniz? #altıntı Ah, gençliğiniz elinizdeyken değerini bilin! Günlerinizin altınlarını sıkıcı kişileri dinleyerek, ciğeri beş para etmeyenleri adam etmeye çalışarak boşa harcamayın ;hayatınızı cahillere, adilere, kabalara adayarak yazık etmeyin. Yaşayın! İçinizdeki şahane ömrü sürün! Hiçbir şey boşa gitmesin. Her an yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkmayın.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201974,4bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Yalnızca bir hafta ömrünüz kaldığını öğrenseydiniz nasıl yaşardınız? Ölümden korksanız bile bu süre zarfında istediklerinizi korkusuzca yapardınız. İçinizden geldiği gibi özgürce yaşardınız değil mi? Ne güzel özetlemiş bizleri
Osho
Osho
"Yarın öleceğimizi bilsek tüm kırgınlıkları unuturuz ama biz sonsuza kadar yaşayacakmış gibi kırıcı ve gururluyuz..." Biz insanoğlu ölümü ceplerimizde taşırken ölümsüz olduğumuzu düşünüyor ve öyle yaşıyoruz. Günün birinde bir avuç toprağın altında olacağımızı unutuyoruz. Şuan zamanınız varken hâlâ nefes alıyorken sevdiklerinize sarılın. Seni seviyorum demekten korkmayın. Özür dilemekten utanmayın. Bir yarınınız daha olmayabilir o yüzden bu günü farkında olarak yaşayın... Mantosuz sokağa çıkıp karda yürümek istiyorum, çok çok üşümenin nasıl bir duygu olduğunu öğreneyim, değil mi? Hayatım boyunca hep sıkı sıkı giyinmişim, soğuk alma korkusuyla." (s. 139) Yağan yağmurda dans edin insanların ne diyeceğini düşünmeden. "Ceketimi verme önerimi reddetti, belki de onun dünyasında mevsim yazdı." (s. 41) Herkesin kendine ait bir dünyası var bu yüzden dilediğin gibi yaşamalısın. İnsan hayatını bir tuvale benzetiyorum. Hayatın renkleri senin ellerinde istediğin gibi çizip boya çünkü bu eserin sanatçısı sensinn. Bu kitap, kitaptanda ötesiydi benim için çünkü cesaretlerin en büyüğünü verdi. Yaşama cesareti...
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078,7bin okunma
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.