Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
"Yanmış kibrit çöplerini âdeti olduğu gibi mumların altına koyup üzerlerine erimiş mum döktü.
Sanki yanan kibrit çöpleri bizdik, mum dipleri de mezarımız... Kibrit çöpü mezarlığı, bizim gibi kırık ve kaybedenler için ne güzel bir benzetmeydi... Yana yana yaşa, yanarak öl ve öldükten sonra da yanmaya devam et. Yanmak tüm varoluşunu tanımlıyormuş gibi..."
Dikkat spoiler
Selam
Pek tarzım olamasada arada bu tip çerez kitaplar okurum. Benim bu incelememde Ölüme Fısıldayan Adam danda birşeylerde var.
İçeriğinde spoiler var.
İki kitap fazla depresif. İlk kitapta kızımızı son anda intihar etmekten kurtaran bir erkek var. Oda öylesine yani kurtarmak için değil. Kitaptaki tilki ve balık gibi meteforlar fazla geldi. Sürekli tekrara düşüş var. Yosunun sürekli terapi gibi saçlarını kestirmesinden gına geldi. Leon filmindeki Natali Portman benzerlik var. Okurken aklıma onu getirdi .Bir kadın yaşadıklarından dolayı saçlarından vazgeçer ama Yosun bunu umarsızca yapması saçma geldi baya. Ne intihar merakıymış dedim sürekli. Bir yerde şımarık olduğum için intihar ettiğimi düşünüyorlar derken zaten sebep şımarık olması. Ikinci kitabı okuduktan sonrada fikrim bu yönde. Özgürün gidişleride çok saçma. Gidiyorum demek bu kadar zormu? İlla gizemli havalar. Sanki yosun evcil hayvanıymış gibi gerçi Pınar da öyle geldi.
Neyse ikinci kitapta gereksiz uzatmalar var. Anılın gay olmasına şaşırdım. Beklemiyordum bunu. Özgürün ortadan yok olması. İntikam için yaptıkları falan biraz ütopik geldi. Yosunun saçlarını uzatmasını cok isterdim. Bu arada kitabın sonu ortasindaymış ama ben anlamadan okumuşum oraları. Kitap tam olarak nasıl bitti. Neyse yazdıklarımı okuma zahmetine giren yazarsa sevinirim.
Kitapla kalın.
424 syf.
·
Puan vermedi
Ölüme fısıldayan adam kitabı çok güzel ve konusu bana çok değişik gelen bir kitap. Kitap hayattan sıkılmış, hayattan devamlı darbeler alan Yosun'un intihar etme isteğiyle başlıyor. Ve Özgür isimli bir dolandırıcının onu kurtarmasıyla devam ediyor. Kitap sürükleyici bir kitaptı. Okumanızı tavsiye ederim.
Ergen kitabı. Kurgu yok, geçiş yok, edebi haz yok. Öğrencilerin elinde çok gördüğüm için okumak zorunda hissettim maalesef kötü etki bırakıyor, saçma mesajlar veriyor kitap. Karakter kurgusu da kanal 7 dizileri minvalinde. Küçük yaşta yazılan bir kitap bu yüzden yer yer cümleleri ve teşbihleri güzel yazmış yaşına göre. Hatta kıyaslarsak #Sinan Akyüz gibi üç tane kendi cümlesini koyup geri kalan cümlelerin sağdan soldan alındığı kitaplarla para kazanan yazarımsı isimlere taş çıkaracak kalemi olur ileride. Ama daha çok okuması gerek. Bir de öğrenciler kendisini seviyor bu yüzden biraz daha zeki ve tutarlı karakterler yazarsa güzel örnek teşkil eder diye umuyorum.
HACC İslam'ın Devrimci İbadeti
Hacc tecrübesi bana neler öğretti.
Kişi hacca giderken kendi kendine "hacc ne demektir diye sormalı ve haccın Allah'a doğru yükselmesi olduğunu bilmelidir." Hacc ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir.
Gösteride Allah, sahnenin yöneticisidir. Adem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid'ûl
ÖFA inceleme (Ölüme Fısıldayan Adam)
Bir arkadaşımın ısrarı üzerine, ödünç alarak okudum.
O zaman çok popülerdi ancak neden öyle olduğu da aşikardı.
Fikrimce "bu tür" iç karartıcı kitaplarda edebiyat, felsefe değil de sansasyon ön plandadır. Sürüyle nitelikli yazarlarımız, kitaplarımız dururken böylelerini pek okumaya değer bulmadığımdan kitabı okurken karşılaşacaklarıma az çok hazırlıklıydım. Bu sebeple, daha ziyade "arkadaşım bunu okurken neler düşündü acaba?" endişesi içerisindeydim.
Kitabın konusundan kısaca bahsetmek gerekirse: Ana karakter int!har eğilimli bir kız -keza kitap kızın teşebbüslerinden biriyle başlıyor- ve çevresindekiler de borderline gibi diğer birtakım kişilik bozukluklarına sahip sorunlu karakterler. Kitap, sürekli olarak okuru, karakterlerinin travmalarına ve aşırılıklarına maruz bırakıyor ve "Travması olanların her yaptığı meşrulaştırılabilir çünkü onların travması vardır." gibisinden akıl dışı bir izlenim bırakıyor.
Bu mesaj, istemsizce ortaya çıkmış olabilir ancak şu gerçeği değiştirmez: Bu mesaj ne eğiticidir ne de bir örnek niteliğindedir; plansız ve spontanedir. Şayet göz göre göre bu yanlış çerçevede dolaşılmış ise: Zannımca, seslendiği kitle "gençler" ve hatta "genç kızlar" olan bu kitabın verdiği mesaj kötücül dahi addedilebilir.
Son olarak belirtmem gerekir ki: Ben bir psikiyatr, sosyolog veya bir psikolog değilim. Fakat ben bir okurum ve bir okur olarak, 14-15 yaşlarındaki, henüz fikren olgunlaşmamış bireylerin böyle okumalar yapmasını sağlıklı bulmuyorum.
Ölüme fısıldayan adam öldüyse, kibrit çöpü mezarlığı neden boş?"
Öldüğü söylenen sevgilisinin cesedini bulamadığı için onun hâlâ yaşadığına inanan Yosun, gerçekleri öğrenebilmek için geçmişi eşelerken Bay K'den yardım ister. Ancak bu yolculukta öğrenebildiği tek şey, geçmişte duyduğu her şeyin yalan, bildiği tüm yalanların da eksik olduğudur.
İnsanlar, ölenlerin ardından, "Onu kaybettik," diyor. Peki kaybedilen şeyin bulunma ihtimali her zaman yok mudur?
BENİ BUL.
Benim yaşamak istememe sebebim, bu dünyada değil, kafamın içinde yaşıyor oluşum... Dünya acımaz, kabul ediyorum... Ama siz bir de kafamın içini görün.
·
Puan vermedi
Hayattan vazgeçmiş bir kız ve tesadüfen tanıştığı bir erkek. Yosun tam intihar edeceği sırada evinin kapısına dayanan ve saklanmaya çalışan dağınık saçlı genç bir adam, Özgür. Dağınık saçlı genç adamı evine aldıktan sonra bağırarak onu arayan kişilere fırsat sunmuş. Onlardan saklanmak için Özgür'le beraber kaçmış. Bu durum Yosun'un içinde yeşeren 3 aylık yaşama isteğini canlandırır ve Özgür'e olan hisleri günden güne artar. Özgür'ün babasının psikoloji ile ilgilenmesi Özgür'ün de bu konuyla ilgilenmesine sebep olmuştur. İnsanları çözmüş, yaptığı işlerde kafasındaki tilkileri de dahil etmesi ve zaman zaman da "balığından" yardım alması onu her zaman üstün kılmıştır.
Bölümler ilerledikçe başka karakterler de romana dahil olmaktadır ve bu karakterlerin hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Ve daha neler neler...Okudukça sizi saran ve 3-5 günde bitirebileceğiniz ,okurken de ağlamamanız imkansız olan bir kitap. Özellikle de sonuna doğru daha hüzünlü oluyor.Beni etkileyen ve altını çizdiğim çok fazla cümle oldu. Günümüz gençlik roman yazarlarından biraz daha farklı tarzda bir kitap. Psikolojisi iyi olanlar için tavsiye ederim.
"Ölünce göğe bir tek uçurtmalar ve balonlar yükseliyormuş. Ölüler yalanınızı çoktan fark etti."
Spoiler var!!
Özgür'den nefret ediyorum. Yosun ölüyorken "Pınar'a onu çok sevdiğimi söyle" dediği yerde elimi kitaba sokup onu öldürmek istedim neden bu kadar pislik bir insansın demek istedim gerçekten çok nefret ediyorum ya. Sonrasında "neden aşık ettin beni kendine" falan demesi "senden sonra en çok bir aptal balığı sevdim" demesi zerre umrumda değil klasik erkek yalanları gibi geliyor
Bu kitabı en iyi aqtaii nin cenneti müjdeleyen şarkısının sözleri anlatıyor
Çok canımı acıtıyor bu özlemin, tadını unutmadan çabuk bana dön geri. Cenneti müjdeleyen küçük gözlerin. İntiharıma destek oluyor.... Duştan çıktın ve yanıma yattın. Islak saçlarınla ucuz sigaranı yaktın omuzlarından kısacık bornozu attın. Kesik dolu tenine hayranca baka kaldım. (yosun)
Kitap tek kelimeyle harikaydı , mükemmeldi kelimelere sığmayacak kadar güzeldi. Genel olarak dram üzerine yazılmıştı. Her sayfada ayrı bir şeylere ağladım. Cidden çok iyiydi ya . Ağlamak istiyorsanız buyrun okuyun