Saddam Hüseyin’i işte bu Kâdisiyye filmiyle hatırlıyorum ben. Tıpkı Muammer Kaddafi’yi, finanse ettiği Çağrı ve Çöl Aslanı (Ömer Muhtar) filmleri ile hatırladığım gibi.
Haramzade iş başına gelende
Aslan uyur, kartal göçer, kurt küser
Haramzade aş başına gelende
Yetim yıkılır, yoksul umut keser
Haramzade iş başına gelende
Kötülük azar gider
Kara gün uzar gider
Yiğidin yolu gözlenir
Dili gözlenir
Eli gözlenir
Yiğidin yolu gözlenir
İş başında haramzade
Mazlumun sancağı yerde
Mazlumun ahı var
Nerdesin alemdar
Nerdesin alemdar
"İlâhi mesajların bir mektup kadar da mı değeri yok!"
İbn Ömer ile Cündüb -radıyallahu anhüma- ayrı ayrı aynı anlamda şu ifâdeleri kullanmışlardır:
"Yeminle söylüyoruz, bizler uzun bir dönem geçirdik, öyle zaman olurdu ki herhangi birimiz Kur'ân inmeden imana girer, ardından Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e sûre indirilirdi. Bunun üzerine o inanan kişi o sûrede yer alan helal
aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb
kılma dermân kim helâkim zehri dermânıñdadır
"Aşk derdiyle hoşum; ey tabip, ilacımdan elini çek; derman verme, çünkü ölümüme sebep olacak zehir dermanındadır."
Fuzûlî, Dîvân