320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aynı Yıldızın Altında sanıldığı gibi sırf ölümü, kanseri bütün şeytani olasılıkları anlatmıyor bize. Onu okurken gülüyorsunuz, üzülüyor, sinirleniyorsunuz ve elbette ağlıyorsunuz. Sevgiyi, ailenin önemini anlıyorsunuz. Ölüme sırıtabiliyor, iki insanın nasıl bu kadar uyumlu olabildiğini düşünüyorsunuz. John yeşil gözlü bir canavar. John ezer. John ağlatır. John sövdürür. John tekrar tekrar okutur. -kitabın en yıkıcı anlarında ki duygularım. Ben bu kitabı anlatmak için kullanacağım kelimeleri seçemiyorum çünkü gerçekten hiçbiri o statüye erişemez. Aynı Yıldızın Altında'nın arasına yüzlerce kitap girse de hiçbiri bu kitabı unutturmayacak, hiçbiri o akıp giden sayfalarda gizlenmiş gülümsemelerin, acıların yerini tutamayacak, hiçbiri bir Gus ve Hazel olamayacak. Ve kimse Augustus gibi güzel mektuplar yazıp, sigaraya gücünü vermeden ağzında tutamayacak. 'Sonsuza dek' olarak biçilmiş bir kelimenin serüveni anca bu kadar güzel olabilirdi. John kalbimize yerleşen bir kurguyla -ki kurgu olsa bile böyle hayatların var olduğunu düşünüyorum- seni ömrümün en iyi yazarı olarak seçiyorum. Ben evrenin yıkma ve yok etme ihtiyacına kurban gitmeden bu kitapla tanıştığım, kitaplığımda bir çok kitap gibi bir köşede duramayacak kadar kapaktakı can alıcı rengiyle buluştuğum ve Gus'ı bir İdol olarak gördüğüm için çok mutluyum.Bu mutluluğu herkes tatmalı.
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaJohn Green · Pegasus Yayınları · 201723,4bin okunma
302 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Birkaç gün önce Siyah Kan'ı biraz evvelde bu müthiş kitabı bitirdim. Tek diyebileceğim ömrümde yaptığım en iyi ikili komboydu!
Leyleklerin Uçuşu
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010,5bin okunma
Reklam
432 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu kitap benim ömrümü yedi. Bir kitabı azimle ve inatla okuyup da bu kadar geç bitirdiğimi daha hatırlamıyorum. Peki değdi mi? Pek sayılmaz.Tabi ki kötüde sayılmazdı ama gereksiz uzatılması ve sonunun tatmin etmemesiyle birlikte oldukça tahmin edilebilir olması rahatsız ediciydi.Böyle bir son belki 2003 yılında insanlara farklı geliyordu ama şimdiyse sıradan ve bayağı. Marc'ın sinir bozucu karakteri ve Hatica'nın garip düşüncelerine değinmiyorum bile... Ayrıca bana mı öyle geldi yoksa herkes de böyle mi düşündü bilmiyorum ama yazar sanki bazen alttan alttan bazense üstten üstten Müslümanları yeriyormuş gibi bir hava vardı. Bu çok sinir bozucuydu. Bunların dışında kanla ilgili bilgiler ve ilginç öldürme tekniği fazlasıyla hoştu. Ve kitapta ki adam akıllı tek karakter bence Jacques'ti. Her zaman -yaptıkları iğrenç olsa da- karakterine uygun biçimde hareket edişi, belli hedeflerinden şaşmayışı vb. şeyler de bunun kanıtıdır. Bir de son olarak Jacques sana iki çift lafım var; o Aşkım lafları da neyin nesi ıyk.
Siyah Kan
Siyah KanJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 201512,3bin okunma
360 syf.
8/10 puan verdi
Başarılı bir biyografi kitabı olduğu kesin. Seba'nın Çerkes kültürü ve aile çevresi onun hayatını derinden etkilemiş. Bugün Beşiktaşlılık duruşu diye sunulan şeylerin aslında bizzat Seba'nın karakterinden kaynaklandığını görüyoruz kitapla birlikte. Ondan önce de pek olmayan ama ondan sonra hiç olmayan bir şey. Ben Samsunsporluyum. Ömrümce hiç Beşiktaşlı olmadım ama çocukluk/ilk gençlik yıllarımın Seba'lı Beşiktaş'ına hep derin bir hürmet besledim. Kitap aslında onun nedenlerini de ortaya koyuyor. Süleyman Seba'nın henüz gencecik bir futbolcu iken girdiği BJK camiasında kaptanlıktan, yöneticiliğe oradan da başkanlığa uzanan hikayesi var bu kitapta. Seba gidip de yerine Tüpçügiller gelince sadece BJK değil Türk futbolunun da kimyası alt üst olmuş görünüyor.
Beşiktaş'ın Dervişi Süleyman Seba
Beşiktaş'ın Dervişi Süleyman SebaRıdvan Akar · Chiviyazıları Yayınevi / Edebiyat Dizisi · 2014104 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
İçimde Selim Işık'ın köklerini doğuran ve onu sonsuza kadar yaşatmamı sağlayacak kitap.Bir Tutunamayan olarak ömrümün belli dönemlerinde tekrar ve tekrar okuma hevesini taşıyorum.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,4bin okunma
284 syf.
8/10 puan verdi
Feyyaz Yiğit'in okuduğum ilk kitabı. Neden bu kitapla başladım peki. Açıkçası 3. kitabı olması nedeniyle bundan sonra kitaplarını okuyup okumayacağıma karar vermek içindi. Adeta bir giriş biletiydi onun edebiyatına. Beğenirsem kombine alacaktım. Ve evet kombine alacağım. Beklentim orta düzeydeydi kitaba ilişkin. Fakat beklentimin çok üstünde bir roman okudum. Ciddiyetin içindeki o absürd diyaloglar ve düşünceler yüzümü güldürdü. Bir kitap beğenisi kalıbı olarak içimi ısıttı. İçinde olmak istediğim orada olmak orada yaşamak o kahvehanenin her değişikliğine müdahil olma isteği oldu içimde. Bundan sonraki ömrümü o kahvehanenin içinde geçirebileceğime inandırdım kendimi. Gülten'in hikayesi, İsmet'in anlamsız ve saçma konuşmaları, Ekrem'in, Mustafa'nın, Sezer'in hayatları, düşünceleri, duruşlarını çok sevdim. Her karakteri çok benimsedim. En sevdiğim karakterin olmadığı bir kitap oldu bu. Onlar Thunder & Shadows'un bütünüydü ve ben o bütünü bölmeden "olduğu gibi" sevdim.
8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum
8-9 Senedir Kendimi İyi HissetmiyorumFeyyaz Yiğit · Okuyan Us Yayınları · 2015523 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.