İnsanlık tarihi üzerine bir araştırma, durumu şöyle özetliyor: "Tarihi sürdüren şey, insanların kendi koşullarını umutlarına eşleştirmek için sahip oldukları hırstır."
O sadece benimle oynamak isterken, ben onun başına bunların gelmesine neden olmuştum. Ona yardımları için teşekkür etmek istedim. Ne kadar berbat hissettiğimi, ne kadar minnettar olduğumu anlaması için bir yol bulmak istiyordum.
Yüzüne tokat yiyip metanetli görünmenin hiçbir yolu yok. Yapabileceğin tek şey hareketsiz kalıp karşıya bakmak ve yüzünün kızarıp gözlerinin dolmasına izin vermek.
"...Ve bu kitabı en yüksek teklifi verene satabileceksin. Bu noktada gerçekten yüksek bir tekliften bahsediyorum. Acımasız bir pazarlığa oturman konusunda ısrarcıyım, Monique. Beyaz bir adama verecekleri ücreti al onlardan..."
Güzel anlara dair bir beklentimiz kalmamıştı, kötü olanlarıysa dilemek istemiyorduk. Bir şey bekliyorduk ama ne beklediğimizi bile bilmiyorduk. Bir geleceğimiz yoktu. Ya şamaya dair bildiğimiz her şey geçmişte hapsolmuştu.