Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
Önündeydi Mutluluk
Önündeydi mutluluk. Şimdiyse en tatlı mutluluğu geride bıraktığını hissediyordu.
İletişim Yayınları
Reklam
Bence mutluluk ulaşılmaz, görünmez yerlerde değildi. Mutluluk gözümüzün önündeydi; o gün yaşadığımız hayatta, yemeğimizde, dostumuzun gülüşünde, yaptığımız şakada
Bence mutluluk ulaşılmaz, görülmez yerlerde değildi. Mutluluk gözümüzün önündeydi; o gün yaşadığımız hayatta, yaptığımız şakada, kedimizin miyavlamasında, köpeğimizin kuyruğunu sallamasındaydı.
"Bence mutluluk ulaşılmaz, görünmez yerlerde değildi. Mutluluk gözümüzün önündeydi; o gün yaşadığımız hayatta, yemeğimizde, dostumuzun gülüşünde, yaptığımız şakada, kedimizin miyavlamasında, köpeğimizin kuyruğunu sallamasındaydı."
Vronski'nin Anna'ya Olan Hisleri
Vronski'nin ne söylemek istediğini birden anımsayamadı. Son zamanlarda giderek sıklaşan Anna'nın kıskançlık nöbetleri dehşet veriyordu ona. Bu kıskançlığın nedeninin sevgi olduğunu bilmesine karşın, bu durum Vronski'yi Anna'ya karşı soğutuyordu. Bunu gizlemeye çalışıyordu Vronski. Anna'nın sevgisinin onun için bir mutluluk olduğunu kaç kez söylemişti kendi kendine, işte şimdi Anna, dünyada en önemli şeyi aşkı olan bir kadının sevebileceği gibi seviyordu onu. Oysa o, Anna'nın peşinden gitmek için Moskova'dan ayrıldığı zamanki mutluluğundan çok uzaklardaydı. O zaman mutsuz sayıyordu kendini. Önündeydi mutluluk. Şimdiyse en tatlı mutluluğu geride bıraktığını hissediyordu. Anna, ilk zamanlar gördüğü Anna değildi. Onda ruhsal yönden de, bedensel yönden de kötüye doğru bir değişme olmuştu. Kalınlaşmıştı. Yüzünde aktristten söz ederken olduğu gibi hain, yüzünü çirkinleştiren bir anlatım belirmişti. Vronski, Anna'ya, kopardığı solmuş bir çiçeğe, onda artık onu koparmasının nedeni olan güzelliğini görmeden bakan bir insan gibi bakıyordu. Buna karşın Vronski, eskiden aşkı daha güçlü olduğu zamanlar, çok isterse bu aşkı yüreğinden koparıp atabileceğini düşünürken şimdi Anna'yı sevmediğini hissettiği şu anda, onunla arasındaki bağın koparılamayacak bir bağ olduğunu biliyordu.
Sayfa 467 - İletişimKitabı okuyor
Reklam
Anna’nın giderek daha sık görülmeye başlanan bu kıskançlık krizleri dehşete düşürüyordu onu ve bunu ne kadar gizlemeye çalışsa da, bu kıskançlığım sebebinin Anna’nın aşkı olduğunu bilmesine rağmen soğutuyordu ona karşı. Onun aşkının bir mutluluk olduğunu kaç defa söylemişti kendi kendine; ve işte, aşkı hayattaki bütün diğer nimetlerden daha ağır basan bir kadının sevebileceği gibi seviyordu Vronskiy’i; oysa o, Anna’nın peşinden Moskova’dan ayrıldığında olduğundan çok daha uzak düşmüştü mutluluğa. O zaman mutsuz sayıyordu kendini, ama mutluluk önündeydi; şimdiyse mutluluğun en güzel mutlulukların geride kaldığını hissediyordu. Anna attık, onu ilk gördüğü zamanki gibi değildi. Hem manevi hem de fiziksel olarak kötüye gidiyordu. Genişlemişti; yüzünde, aktristen söz ederken olduğu gibi meşum, yüzünü bozan bir ifade vardı. Kopardığı solmuş bir çiçeğe bakan ve tam da sahip olmak için koparmasına ve öldürmesine sebep olan güzelliği güçlükle tanıyan biri gibi bakıyordu ona Vronskiy. Ve aşkı daha güçlü olduğu zamanlarda bütün gücüyle isteseydi bu aşkı yüreğinden koparıp atabileceğini hissediyor olmasına rağmen, şimdi, şu dakika, ona karşı aşk hissetmezken, aralarındaki bağ kopartılamazmış gibi geliyordu.
Mutluluk
Bence mutluluk ulaşılmaz, görünmez yerlerde değil. Mutluluk gözümüzün önündeydi; o gün yaşadığımız hayatta, yemeğimizde, dostumuzun gülüşünde, yaptığımız şakada, kedimizin miyavlamasında, köpeğimizin kuyruğunu sallamasındaydı.
O zamanlar kendini mutsuz sayıyordu ama mutluluk önündeydi, şimdi ise en mutlu zamanların geride kaldığını hissediyordu.
Sayfa 496Kitabı okudu
O zamanlar kendini mutsuz sayıyordu ama mutluluk önündeydi, şimdi ise en mutlu zamanların geride kaldığını hissediyordu.
Sayfa 496
Reklam
" Bence mutluluk ulaşılmaz, görünmez yerlerde değildi. Mutluluk gözümüzün önündeydi; o gün yaşadığımız hayatta, yemeğimizde, dostumuzun gülüşünde, yaptığımız şakada, kedimizin miyavlamasında, köpeğimizin kuyruğunu sallamasındaydı. "
Sayfa 66
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.