Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onur Atik

Onur Atik
@onuratik_
İstanbul
Dersim
4 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Newroz umuttur, binlerce yıllık zulme yakılan meşaledir. Direniştir, Mücadeledir, Yeniden Uyanıştır. Tıpkı doğa gibi çetin bir zamandan uyanacak tarih. Biz Newroz ateşiyle harlayacağız inancımızı, umudumuzu. Barışın, Kardeşliğin, Dayanışmanın, Özgürlüğün, Emeğin ve Baharın adı Newroz Kutlu Olsun, Newroz Piroz Be, Newroz Bimbarek bo!
Reklam
Onlar umutsuz değillerdi. Sakindiler, çalışıyorlardı ama hepsinin aklının gerisinde ergeç nefret ettikleri bu düzenden bir çıkış yolu bulacaklarına olan inanç yatıyordu. O adamların bir gönül rahatlıkları vardı diyorum sana.
Bir ağaç dikip onun nasıl büyüdüğünü ellerinizde hissetmediniz ki. Hiçbir şeye sahip olmadınız, gidip elma ağacınıza ellerinizle dokunmadınız. Ne anlarsınız siz?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Peki ya patronlar istekleri kabul ederlerse," diye ısrar etti Jim. Böyle bir şey yapacaklarını sanmam. Orada bütün güç birkaç kişinin elindedir. Bu da onları küstahlaştırır. Biz şimdi greve başlarız, Torgas ilçesi de toplantı ve gösteriyi yasadışı kılan bir karar alır. Sonra ne olur peki? Biz adamları toplarız. Şerifin adamları onları dağıtmaya çalışırlar ve bir kavga kopar, insanların kenetlenmeleri için en iyi şey kavgadır.
Sen hiç ücretinin yükselmesi için yeterli beceriye sahip olduğun halde işten atılıp yerine bir başkasının konduğu bir yerde çalıştınmı ? Hiç şirkete bağlılıktan söz edilip aslında bu bağlılığın insanların birbirini ispiyonlaması anlamına geldiği bir yerde bulundunmu ?
Reklam
İnce Memed ağayı öldürmeye gittiğinde, “Beni öldürmen neye yarar, bir ağa gider, yerine başka biri gelir,” demişti ağa. “Olsun,” diye karşılık vermişti İnce Memed, “benim yerime de başka bir İnce Memed gelir.” gelen ve gelecek olan ince memed'lere. Yaşar Kemal saygıyla.
Çorbaları kaynıyordu ama o da ancak açlıktan ölmemelerini sağlıyordu, borçların yükü altında eziliyor, yedikleri bir lokma ekmeği sanki çalmış gibi muamele görüyorlardı.
Özgür oldukları söylenerek işçiler bir kenara atılmıştı, evet, onlara açlıktan ölme özgürlüğü tanınmıştı, onlar da bu özgürlüğü doyasıya yaşıyorlardı. Seçildikten sonra yoksulları eski çizmeleri kadar bile önemsemeyen ve ceplerini doldurup keyiflerine bakan alçaklara oy vermek karın doyurmuyordu.
Yorgunluktan bitkin düşmüş insanların acı çekmeye mahkum çocuklar yetiştirmek için böyle didinmelerini anlayamıyordu.
Etienne çevresine bakıyor,baktıkça yüreği cenderedeymiş gibi sıkışıyordu:İşçiler açlıktan geberirken,işletme milyonlarına milyonlar eklemeye devam ediyordu.
Reklam
Her tarafta, sabah sisleri ortasında, karanlıklara gömülü yollar boyunca, mezbahaya götürülen davar gibi başları yerde insan dizileri, sürü deprenişiyle yürüyordu. İnce bez ceketlerinin altında titreşiyorlar, kollarını kavuşturuyorlar, bellerini büküyorlar, gömlekle ceket arasına yerleştirilen brikenin kamburlaştırdığı sırtlarını kabartıyorlardı. Ancak, bu topluca işe dönüşte hepsi kapkara, hiç gülmeyen, sağına soluna bakmayan bu sessiz gölgelerde, dişlerin öfkeyle sıkılarak, yüreklerin kinle dolarak sadece midenin zorlamasına boyun eğildiği görülmekteydi.
152 syf.
·
Puan vermedi
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell
8.5/10 · 246,1bin okunma
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.