Bu çeşit insanlar akılları kıt olduğu için herhangi bir konuda ana sebepleri araştırmadan hemen el altındaki sebeplere bağlanıverir ve doğru hareket ettiklerinden emin oldukları için rahatlarlar; en önemlisi de budur zaten.
Üstün anlayış teorisinde örneğin şu sonuç çıkarılabilir: Alçağın biri gerçekten alçak biri olduğunu hissediyorsa,
alçaklığından avunma payı çıkarmaya hakkı vardır.
Şimdi bir yandan köşemde pinekliyor, bir yandan da acı, faydasız bir teselli ile avunuyorum: Zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar ancak aptallardır.
Eğer kişi kötülüğü kalbine alırsa nasıl hala iyi kalabilir?
Kötülük bile yenilgiye uğratılabildiğine göre iyilik nasıl ayakta kalacaktır? Geriye anlamsız bir değiş tokuştan başka ne kalacaktır?
Kötülük hayatın karşısında yer almakla beraber hayat formlarından biridir. Eğer kötü insanları öldürürsek, kendimiz kötü oluruz; katil oluruz. Eğer kötülüğü yok etmeye çalışırsak kendimizi de yok ederiz. Fiziksel olmasa bile ruhsal yönden.