Spoilersız
Çok gariptir ki 2020'de başladığım ilk kitap (Tamirci) ve son kitap (Gün Olur Asra Bedel) okuduğum en iyi iki kitap oldu.
Bu yılın en güzel yanı bu iki kitapla tanışmış olmam diyebilirim belki... 2020 kötü geçti belki ama ben hem yıla güzel başladım hem yılı güzel bitirdim bu iki kitap sayesinde.
Kitap şuana kadar okuduğum en güzel kitaplar arasında, hatta belki de en güzeli...
Aytmatov'un kalemi hem çok açık, hem çok etkileyici. Tek bir sayfasında bile sıkılmanıza izin vermiyor Aytmatov.
Bazen bir tilki olup günlerce açlığı hissettirdi, bazen de ak kuyruklu bir etçil olup gökyüzünden o uçsuz bucaksız bozkırı gezdirdi.
Bazen uzaya çıkardı, bazen de bozkırın o soğuk ve ıssız topraklarında yatırdı. :(
*********
Gözlerinizi kapatıp uzaya çıktığınızı hayal ettiğiniz zaman, acılar, nefretler, kinler, savaşlar yeryüzünde ki bütün kötülükler anlamsızlaşmaya başlıyor. Ve yine gözleriniz kapalıyken dünyadan çok daha fazla uzaklaşmaya başladığınızda artık her şey tamamen anlamını yitiriyor.
Aytmatov bu konuyu kitaba güzel aktarmış. Uçsuz bucaksız Sarı-Özek bozkırından, sonsuz uzaya, muazzam geçişler vardı.
Kendini o kocaman bozkırda hayal ederken bir anda Uzayda sonsuzluğa yakın bir yerde farklı bir gezegende bulabilmek, garip bir perspektif kattı bana.
*******
Kitabı bitirip hayatlarınıza kaldığınız yerden devam ettikten yıllar sonra bile etkisini hissedeceğinize eminim. Bir gün yanınızdan geçen bir tren gördüğünüzde Yedigey'i düşünüp iç çekeceğinizden de eminim.