Filmde Orhan Gencebay, Orhan adlı fakir bir genç balıkçıyı canlandırıyordu. Ona hamilik eden ve vefa duygusuyla bağlı olduğu zengin bir kötü adam vardı. Onun daha da rezil ve şımarık oğlu ve arkadaşları, daha ilk filmini çeviren Müjde Ar'a, biz de iyice görelim diye üstünü başını açarak, acımasızca ve uzun uzun tecavüz ederlerken, sinema sessizleşti. Hamisi bunu emrettiği ve o da vefalı olduğu için, Orhan olayı örtbas etmek zorunda kalıyor ve Müjde'yle evleniyordu. Bu sırada Gencebay "Batsın bu dünya!" diyerek, onu bütün Türkiye'de meşhur eden şarkıyı acı ve öfkeyle bir kere daha söylüyordu.
İnsanı Küfre götüren şirke sokan şarkı ve sözleri yazıyoruz arkadaşlar."
Farketmeden dinlediğimiz,anlamını tam olarak
anlayamadığımız bazı şarkılar Allah'a şirk
koşmamıza sebeb olabilir. Bu sebeble
On yedi yaşında hayalleri ve umutları elinden alınan bir çocuktum. Mutsuzdum. "Mutsuzluğumun sebebi ne olabilir?" diye sürekli düşünüyordum. Liseye başladığım yıl, birçok Türk babasının oğullarını okula motive etme amaçlı söylediği, "Okumazsan seni sanayiye veririm" sözünü babam da beni motive etmek amacıyla söylemişti. Genelde
Kitap öncelikle Türk müziğine bakış açınızı değiştirecek. Kitabı okurken yeni ve ufkunuzu genişletecek müzik yorumlarının yanısıra yeni müzikler keşfetmenizi sağlayacak. Ve günümüzde kendisine müzisyen diyen ya da müzisyen denilen kişilerin bu unvanı ne kadar hak edip etmediği konusunu içten içe sorgulamanızı sağlayacak. En önemlisi de Orhan Gencebay üzerine yapıştırılan basma kalıp yargıların (yergilerin) değişmesini sağlayacak.