Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kimi zaman en güzel yaratıların önsöz yazılarında ortaya çıktığı hissine kapıldınız mı hiç? Tristram Shandy’deki Orhan Pamuk mesela! Okuduğum en güzel Pamuk yazısıdır. Peki ya Cesur Yeni Dünya’nın, ya da ne bileyim, Mülksüzler’in önsözlerine ne demeli? Hatta Komünist Manifesto’nun! Yapmayın ağalar, okuyun önsözleri! Meşe fıçılarında yıllarca dinlendirilmiş birer İskoç…gibidirler.
Nobelli Roman ve Hikâye Yazarlarının Başyapıt Olarak Değerlendirilen Eserleri:
1.Henryk Sienkiewicz-Ateş ve Kılıç (1905) 2.Joseph Rudyard Kipling-Kral Olacak Adam (1907) 3.Selma Lagerlöf-Nils Holgersson'un Serüvenleri (1909) 4.Paul Johann Ludwig von Heyse-Kinder der Welt (1910) 5.Maurice Polydore Marie Bernard Maeterlinck-Mavi Kuş (1911) 6.Romain Rolland-Jean Christophe (1915) 7.Henrik Pontoppidan-Vadedilmiş
Reklam
Orhan Pamuk'un yazım hataları.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı Kadın
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
O kadar Nobel ödülü almasına rağmen, yazım yanlışları var. Ve bu çok sinir bozucu açıkçası. "Kendi anlatımım." diyerek işin içinden de sıyrılmak olmaz. Sırf adama toz kondurmamak, sözde kendi "entelektüel" yapılarına laf ettirmemek için, insanlar bunu görmezden geliyor. Söylediğinde de geçiştiriyorlar. BU BÖYLE OLMAZ ARKADAŞ! Birisinin artık bu konuda bazı şeyler yapması gerek. Gerçekten futbol takımı tutar gibi yazar tutmaya başladınız. Buna kendi edebiyat öğretmenim de dahil. O "büyük yazarlar" hakkında en ufak olumsuz bir söz söyleyemez olduk. Bıktım artık. Buraya da bazı hatalarını bırakıyorum Pamuk'un: -Bazan değil bazen. -Makina değil makine. -Önsöz değil ön söz. -Yüz yıl değil yüzyıl -Yer yüzü değil yeryüzü. Ayrıca şunu da ekleyeyim ki Pamuk'a karşı bir nefretim yok, sadece kendine daha dikkatli olmasını; okurlarına da bu kadar bağnaz olmamalarını tavsiye ederim.
veba gecelerini orhan pamuk mu yazmis mina mingerli mi ? inanilmaz bi sahiplenme, ben olsam oyle bi onsoze musaade etmezdim.
Yazarlar kapak yapınca da bir başka oluyor...
Enis Batur anlatıyor: ... yayınevinin 500. kitabı olarak seçilmişti Ulysses, bu nedenle bir kokteyl düzenlenmişti. Konuklardan biri, Orhan Pamuk, aktarana bakılırsa biraz da alkolün etkisiyle, “Neden yarım yamalak İngilizcesi olduğu halde Ulysses önsözünü Enis yazmış?” demiş. Hem içerlemiş, hem eğlenmiştim. Birkaç ay sonra yine bir kokteylde Orhan’ı farkettim, kibar ama soğuk davrandım kendisine. ‘Sana aktardılar değil mi?’ dedi. Gene soğuk, mesafeli olarak cevap verdim: Birincisi, Ulysses’in çevirisine tek kelime yabancı dil bilmeyen birinden, örneğin Yaşar Kemal’den önsöz istenebilir. Tıpkı senin Dostoyevski’ye pekâlâ önsöz yazabileceğin gibi. İkincisi, ben senin yarım yamalak Türkçenle roman yazmana karışıyor muyum?